Bölüm 16

173K 6.7K 5.6K
                                    

Bölüm sınırı 550 oy

2500 yorum.

Tiktok hesabımız Wattpadjutenya_

Bizi her yerden takip etmeyi unutmayın.

Ben bir şehrin yalnızlığı gibiyim.
Beni anlatacak tek bir cümle kuramıyorum.

Gerçi yalnız olan tek şehirdir Amed.

Kara taşlı kara bahtlım...

İçin de binlerce acı, sahipsiz binlerce çığlık.

O kadar bahtsız ki benim gibi hep suskun hep yaralı.

Bazen Karacadağ gibi yemyeşil huzurlu, bazen Fırat gibi durgun.
Dicle gibi deli asi...

On gözlü köprüde intihara meyilli
Sur'da ise bir deli.

Bismil'de ağıt yakan bir gelin.
Çermik'de aşık bir delikanlı.

Bazen Hazro oluyorsun her isyana meyilli.

Bazen de Ergani gibi hiç bir yere sığamayan deli bir mavi...

Kendisi kadar derdi de büyüktür Amedlinin.

İşte bu yüzdendir ya Amed yanlızığın şehri.

(Yazarın kaleminden)

Zerya kara taşlı evlerin sokaklarından geçerken kara bahtını içinden geçen bu dizelerle düşünüyordu.

Yanlızlığın şehriydi Amed.

Şimdiyse kara bahtının olduğu şehre gidiyordu.

Arkasın da yıkık bir aile bırakıyordu.

Bir de yarım bir sevgili...

Annesinin dün gece uyurken odasına gelip saçlarını okşadıktan sonra sessizce ağlayışları, babasının onu teselli etmeye çalışı hiç bir zaman aklından gitmeyecek bir anı olarak zihnine kazılmıştı.

Babası süs Zeryam uyanacak deyip annesini odadan çıkarmıştı.

Ben uyandığım bile diyememişti.

Sonrasında babasının kollarına girip sımsıkı sarılmıştı.

Çocukken abisi pir gelecek deyip korkuturdu.

(Pir Zazaca da canavar gibi bir şey)

O zaman da gelip bu kollarda sarılır. Güven içinde uyurdu. Bilirdi gelse bile onu asla vermeyecek kollardaydı.

Dün gece doğan sabahla beraber o kolların yeterli gelmediğini anlamıştı.

Gerçi artık korktuğu gelip onu uykuda götürecek pir değildi.

Yanındaki adamdı...

Azad araba giderken kafasında ki düşüncelerin de gitmesini bekliyordu.

Bekir Mirşah ona açık ve net bir mesaj vermişti.

Karısının elindeki kınayıda ayağında ki kınayadı fark etmişti.

Yeni geline kına yakılmazdı. Bu yaptığın hiç bir şeyi kabul etmiyorum demekti.

Ne kına;

Ne de düğün!

Bir de onun gözlerine bakıp kırmızı kuşağı kızının beline bağladıktan sonra teslim etmişti.

Bu kızım ne yaşamış olursa olsun gözümde ter temiz kabulüm demekti.

Elini yüzüne götürüp sıvazladı.

Mardin'e Tutsak. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin