41. DÖNÜŞ

55.7K 2.5K 1.6K
                                    

Multimedya: Aral Zadeoğlu

4420 kelime, iyi okumalar.

"Furkan, Asya'yı alıp içeri girin!" Dedi Meriç abi yüksek bir sesle. Etrafta bir sürü adam ve polis vardı. Herkes telaş içinde'ydi. O notu okuduğumdan beri zaten kendimde değildim. Efe, ne haldeydi kim bilir, keşke onun yerinde şu an ben olsaydım.

Bulunduğum ortamdan yavaşça uzaklaştım. Dedemler çıldırmış gibiydi. Abimleri zaten ne siz sorun ne de ben söyleyeyim.

Konağın arkasına kadar geldiğimde arka kapıdan dışarı çıktım. Bir şeyler yapmam gerekiyordu. Ama ne?

Birisi arkamdan gelip bir anda ağzımı kapattığında gözlerim irice açıldı. "Asya, sakin ol tamam mı? Ben Eymen. Kardeşin gayet iyi, sadece dedenlere öyle gösterdiler. Sana bir teklif sunacağım şimdi, sessiz olmazsan kardeşin de iyi olmaz." Baya panik olmuştum, her şey o kadar ani gelişiyordu ki artık tepki veremiyordum.

Mecburen başımı salladım. "Pekâlâ," diyerek elini çekti. Karşıma geçti. "Eğer benimle gelirsen söz veriyorum kardeşin geri buraya gelecek. Ben dün gece için özür dilerim çünkü gerçekten senden hoşlanıyorum."

Yüzümü buruşturup çok sert bir tokadı yüzüne geçirdim. Başı yana dönmüştü. "Efe nerede?" Dedim dişlerimin arasından. Bana baktı. "Bunu olmamış sayıyorum, yürü gidiyoruz." Deyip bileğimden tuttuğu an çok yüksek bir seste çığlık atmıştım. Herkesi saniyeler içinde buraya toplayacak kadar yüksekti.

"Ulan şerefsiz!" Fırat abinin gür sesinden ben bile korkmuştum. Eymen kaçamadan Fırat abi onu yakasından tutup yere fırlattı ve yumrukları sırayla yüzüne indirmeye başladı. Bir yandan da Efe'nin nerede olduğunu soruyordu.

Meriç abi yanıma gelip beni kendine çekti ve sarıldı. Gözlerim dolmuştu, Efe ne haldeydi?

Polat abi, Fırat abiyi Eymen'in üstünden atıp kendisi dövmeye başladı.

Ne zamandır hıçkırdığımı fark etmediğimden dolayı bir anda etraf karardı.
Kahretsin, en olmadık yerde nefesim tükeniyordu. Aptal gibi bilincim kapanmıştı.

~~~

"Onlar iyi değil mi? Ah bir günde başımıza gelmeyen kalmadı resmen!"

"İkiside iyi çok şükür."

"O şerefsiz'ler ne alemde?"

"Biraz hesap sorduktan sonra polislere teslim ettik. Şu anlık her şey iyi."

Başımda ki sesler sebebiyle hafifçe yüzümü buruşturup gözlerini araladım. Tüm konak halkı odamdaydı. Aklıma son olaylar geldiğinde hızlıca yerimden doğruldum.

"Efe, o nerde!?" Babamlar bir şeyler diyordu fakat duymazdan geldim. Yanımda ki yatağa baktığımda gözlerim kocaman açıldı.

Efe her zaman ki gibi yüz üstü uyuyordu. "Efe!" Diye adeta çığlık atıp ayağa kalktım ve yatağına zıpladım. Gözlerini araladı. "Bir rahat vermediniz ya." Diye homurdandı.

Hemen ona sarıldım. Ağzında bir şeyler geveledikten sonra o da bana sarıldı. "Sadece film izlemiştik, sabah neden kayboldun bir anda?" Dedim daha sıkı sarılarak. "Yalnız birazdan böbreklerim ağzımdan fırlayacak, ıy bu hiç iyi olmazdı." Dediğinde gülme sesleri geldi.

BİYOLOJİK AİLEM ✔️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin