Bölüm 53

642 71 14
                                    

Keyifli okumalar diliyorum. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Bölüm şarkısı, Dima Bilan - Bolshe muzyk

~~~

İçtiğim birkaç kadehten sonra Yekta'nın odasına ilerledim. Saat çoktan on olmuştu bile. Bizimkilerle güzel bir akşam geçirmiş, bolca sohbet edilmişti. Dalgın olduğum için pek katılmamıştım. Yekta bana bozuk atmaya devam ettiğinden Kaan'ın dizinde oturmuş ve ben yaslanmayayım diye onun göğsüne yaslanmıştı.

Kaan'ı sevmiyordu ama ben uzak durayım diye beraber olduğumuz zaman Kaan'a yapışmak gibi bir huy edinmişti.

Kapıyı çalıp içeriye girdiğim zaman Yekta yatağının ortasına kurulmuş, eline aldığı resimli hikaye kitabını inceliyordu. Bana bakıp dudaklarını büzdü ve kitabını sakince kapatıp komodinin üstüne bıraktı. Terliklerimi çıkartıp yatağa girdim. Sırtımı onun gibi yatak başlığına yaslayıp ellerimi kucağımda birleştirdim. Birkaç dakika susarak onun konuşmasını bekledim. En sonunda ellerimi kucağımdan çekti ve kendisi oturdu. Sırtını bacaklarıma yaslayıp yüzüme baktı merakla.

"Kızdın mı bana anne?" diye sordu masumca.

Gülümsedim. "Hayır bebeğim, neden kızayım ki?"

"Bana hep, kimseye kaba davranma, diyordun. Bende sanırım ona kaba davranıp üzdüm. Ama kıskandım birazcık sanırım. Feza'yı alıp buraya getirmen ve orada benim tarafımı tutmaman beni üzdü. O yüzden böyle yaptım. Özür dilerim eğer seni üzdüysem."

Uzanıp yanaklarını öptüm ve geri çekildim. "Benim can içim oğlum. Kimseyi kıskanmana gerek yok. Senin yerin çok başka, tamam mı? Sen, benim oğlumsun ve hiçbir şey bunu değiştirmeyecek birtanem."

Mutlulukla gülümseyip göğsüme sığındı ve sımsıkı sarıldı. Birkaç dakika hiç konuşmadan saçlarını okşadım.

"Anne?"

"Efendim bebeğim."

"Şey, Feza'da senin oğlun mu olacak?" diye sordu biraz endişeli bir tınıda.

Yüzümü görmediği için hafifçe ses çıkartmadan güldüm. "Hayır canım. O Bulut abinin oğlu olacak. Ben ona anne olamam ama yanında olacağım yine de."

"Yani bizimle mi kalacak?" diye sordu iri iri açtığı gözlerini bana dikip heyecanla kıpırdanırken.

"Bulut abinin yanında kalır. Yine de bu evde bir odası olacak. Müştemilat zaten bu arazide. Yani yakın olacaksınız."

Heyecanı sönmüş gibi omuzları düştü. Elini saçlarıma atıp oynamaya başlarken sıkkın bir iç çekti. "Ama beni itti."

"Sen ona cevap vermediğin için itti." dedim sakin bir sesle.

Şaşırdı. "Nasıl yani?"

"Orada çocuklarla oyun oynuyordunuz ya. Sizi uzun zaman kenardan izledi. Cesaretini toplayıp geldiği zaman diğerlerine değil, sana bakarak sordu. Neden sana sorduğunu bende bilmiyorum. Oysa ki sen diğerlerine göre daha tutuktun."

"Tutuk ne demek anne?"

"Yani, pek rahat değildin."

"Anladım."

"Kendini bir şekilde sana yakın hissetmiş olmalı. Sen cevap vermeyince sana tepki verdi o yüzden. Ona kızma oğlum."

"Anne, üstü çok kirli ve kokuyordu. O sokakta mı yaşıyor?" diye sordu üzgün bir sesle.

Yanağını okşadım sevgiyle. "Öyleydi. Fakat artık yaşamayacak. İyi bir hayatı olacak."

"Ben tam hatırlamıyorum. Bende mi öyleydim?" diye sordu varla yok arası bir sesle ve gözlerime kaçamak bakışlar atarak.

Anlık Tatlı GünahlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin