Bölüm 17

141K 7.5K 5.7K
                                    


Lütfen okuyun.

Önce yıldıza basın.

Arkadaşlar Wattpad de sorun var. Dün yazdığım bölüm silindi. Bu aynı bölümü üçüncü yazışım, bu sorunu ben tek değil bir çok yazar yaşıyor. Yazım hataları yüzünden bir kaç bölüm sonra kitap düzenlenmeye alınacak.

Bu arada oğlum askerden geldi.

Bir iki hafta yoğun olacağım sınır dolsa bile beklemeniz gerekecek.

Anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim.

Vote Sınırı 650

Yorum sınırı 3000

Keyifli okumalar.

Bir de şuraya Jutenya_ bir el altında 1k olalım.

1. Gün

Azad yeni güne kollarında uyuyan karısıyla uyandı.

Yalnızlığı seven bir adam olmasına rağmen kollarındaki kadına hemen alışmıştı.

Kendi yalnızlığına o kadar alışmıştı ki, birine hiç ihtiyaç duymamıştı.

Hálin'in dünyasına girmesiyle bu eksikliğin yeni yeni farkına varıyordu.

Büyük bir nefes aldı.

Odası, yatağı artık Hálin kokuyordu.

Onun artıkHálin kokulu bir hayatı vardı.

Ve o bu hayatı şimdiden seviyordu.

Telefonun ekranın yanıp sönmesiyle sabah alarmının vakti olduğunu anladı.

Artık eski düzenine dönmesi lazımdı. Bakışlarını karsına verip karısının yüzüne düşen saçları kenara verdi.

Karısının uykusu gerçekten çok derindi.

Onun uykulu halini düşününce gülümseyerek eğlip o'nun alnından öptü.

Çok güzeldi haddinden bile çok güzeldi.

O dış görünüşe önem veren biri hiç olmamıştı.

Ama küçük karısının her hali güzeldi.

Ve o onun her haline kapılıyordu.

Hálin alnın da hissettiği dudaklarla yüzünü somurtup arkasını döndü.

Zerya uykuya aşık biriydi. Sınav senesi olunca uyku o'nun için nimetti.

Azat bedenini yatağa bırakıp "Hálin uyan sabah oldu" dedi.

Zerya duyduğu sesle yastığı kafasına çekip " Hálin yok Zerya var onu da sen istemediğine göre beni rahat bırak "dedi.

Azad o'nun bu haline gülüp " uykucu şey kalk kocanı işe gönder" dedi.

Zerya uykulu bir halde kafasını yastıktan kaldırıp " bu yaşına kadar ben seni işe uğurlamıyordum. Bundan sonra da bensiz işe gidebileceğine inanmak istiyorum" dedi ve kafasını yastığa tekrar indirdi.

Hayır yani o okula giderken bile annesi on defa odaya gelirdi.

Şimdi de ondan bekleneni yapabileceğini hiç sanmıyordu.

Azad tek kaşını kaldırıp "Hálin sen şimdi kalkıyor musun yoksa kalkmıyor musun" dedi.

Hálin tek gözünü açıp ona baktı madem o adını söylemek de inat ediyordu. O da onu çileden çıkarırdı
Zerya gözünü kapatıp "hayır kalkmıyorum ben uyuyacağım Abdülhamid" dedi.

Mardin'e Tutsak. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin