KÜL

『İRİS』

Umarım bölümü okurken zevk alırsınız. İyi okumalar dileriz~G&C~

Kitap hakkındaki fikirlerinizi yorumlarda belirtirseniz seviniriz<3

Gece Aykar

Ezel ve Bora gitmişlerdi. Ferda  ile yanlız kalmıştık. Beni sorguya çekeceğinden emindim. Sorgulamasından kaçmak için odama çıkan merdivenlere yöneldim. Gece hadi Ferda görmeden odana çıkmalısın!!

"Gece?" kahretsin yakalandım.

Olduğum yerde durup"Efendim" dedim.

"Söylediğiniz yalana kendiniz bile inanmazken bizim inanacağımızı düşünmediniz değil mi?" diyince bir şey söylemedim, söyleyemedim öylece olduğum yerde kalakaldım.

"Bana bak Gece" diyince ona doğru döndüm sonra başımı kaldırarak Ferdaya baktım. Göz göze geldik. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Kaşları çatıldı. Geri geri gitmeye başladı.

"G-gece ?" Korkmuştu, benden mi?

Lanete sahiptim bunu bilmesine rağmen benden hiç bir şekilde korkmamış çekinmemişti tam tersine beni sahiplenip evini açmıştı. Peki neden şimdi benden korkuyordu ya da neyden korkuyordu?

Etrafıma bakmaya başladım lanet mi görünmüştü? Hiçbir şey yoktu korkacağı ve gerileceği hiçbir şey... Tek, tek ben kalmıştım. Etrafımda ayna aradım ama yoktu en son ki olaydan sonra toplamıştık tüm aynaları. Cebimdeki telefonu çıkarıp kapalı olan ekranından kendime baktım. Ekrandaki yansıma...

"Aaaaaaa!!" telefon elimden düştü. Tüm bedenim uyuşmuştu. Hiçbir şey hissetmiyordum. Dizlerimin üzerine düştüm. Bu ben miydim?

Gözlerimde iki iris bulunuyordu, irislerden biri siyahken diyeri kırmızıya yakın bir kehribardı. Yanaklarımda derin yaralar vardı yaraların ardından dişlerim görünüyordu. Yaralardan birinde dikiş izi vardı. Tenim grimsi bir renk almaya başladı. Ellerime baktım iğrenç görünüyorlardı. Çok kirli ve yer yer delinmişti. Tırnaklarım uzun ve sarının en iğrenç tonuydu. Bazıları kırılmış bazıları ise hiç yoktu. Hayır hayır bu ben olamam!

Ferda' ya baktım çok korkmuştu yere çömelmiş titriyordu. Haklıydı da ben bile kendimden korkmuşken ondan aksini bekleyemezdim. Telefonumu yerden alıp baktım hala aynıydım. Ne yapabilirdim.

Asrin' i çağırmaktan başka bir şey aklıma gelmedi ama ona seslendiğimde aldığım tek cevap

Asrinn!!

Asrinnn!!

Sessizlikti.

  Neden yanıt vermiyordu neler oluyordu böyle. Gözlerime hücum eden göz yaşlarımı artık tutamıyordum kırmızı bir damla yere düştü. Bu benim göz yaşım mıydı? Elimi yanaklarımdan akan göz yaşlarına sürdüm elim kan olmuştu.

Gece iyi misin? ☆

Asrin neler oluyor, ben neden böyle oldum?

Kolyeni eline al ve söyle☆

Neyi?

Küllerle lanetlenmiş bedenini... Aah olamaz!! ☆

Asrin neler oluyor?

Gece, zaman daralıyor kurtulu.. Ezel, kitap, merdive.. altında☆ dedi ama arada sesi kesildiği için tam olarak ne dediğini anlamadım. Sadece bir kaç kelime duymuştum onlarda net değildi. Ezel, Ezel demişti. Peki Ezel'in bu konuyla ne alakası vardı?