İkinci Kitap-44. Bölüm

4.4K 638 188
                                    

Selaaaaammmm!

Naber?

Ben iyi gibiyim..

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın canlar.

Bu bölüme yazdığım sınıf sahnesi bizim sınıfa ait bu arada aoakaoaoaksos

Keyifli okumalar.

••••••

Çantamdan paramı alıp sınıftan çıktım ve kantine inmeye başladım. Duyduğum seslere göre bizim erkeklerde arkamdan geliyordu. Adımlarımı hızlandırıp kantine onlardan mesafeli bir şekilde girdim ve hemen sıraya geçtim. Allah'tan fazla sıra yoktu.

Kantin kapısına baktığımda Mert, Salih, Umut ve Sefa'nın girdiğini gördüm. Sefa ile göz göze geldiğimizde onlara bakmayı bırakıp önüme döndüm.

Saniyeler sonra gelip arkama geçtiler. "Sınıfın Şirinesi de buradaymış." dediğinde Mert, sesimi çıkarmayıp cevap vermedim.

"Bak bak! Cevap da vermiyor hiç!" dedi Salih. "Sanki dersin düşman olduk!"

Yine dönüp bakmadım. "Ben espri yapsam bakardı ama." dedi Umut.

"Yap o zaman." dedi Salih.

"Aklıma bir şey gelmedi. Ama sözüm olsun aklıma gelirse hemen yapacağım." dedi Umut.

"Aman kalsın!" dedi Sefa. "Ama bana bakar." diyen Sefa'nın sesini kulağıma yakın duyduğumda gözlerimi devirdim ve kafamı geriye yatırarak kafasına vurdum. Kafam acımıştı.

"Ah!" diye bağırdı. "Ne yapıyorsun kızım? Kafamı mı yaracaksın?!"

O söylenirken bende kendi kafamı tutuyordum. Harbi acımıştı ya. "Bu bizi öldürür kanka!" dedi Salih gülerek.

"Çok komik!" dedim sinirle. Daha sonra sıradan çıkıp kantin kapısına doğru yürüdüm.

"Ya gel al yemeğini!" diye bağırdı arkamdan Umut. "Şimdi şekerin düşecek, düşüp bayılacaksın! Sonra ben hapse giremem senin yüzünden!"

Söylediği şeye gülüp sınıfa doğru çıkmaya başladım. Kızlar, onlarla muhatap olmamamı söylemişti. Çünkü belli onlar bizimle uğraşmaya çalışıyordu. Sinir olup istediklerini ellerine vermeyecektik.

Sınıfımızın olduğu koridora girdiğimde Irmak ve Pırıl'ın da bana doğru geldiğini fark ettim. Irmak bir süre sonra beni fark edince önümde durdu ve gülümsedi.

"N'aber Şirin?" diyerek konuştu.

"İyilik, senden?" dedim.

"İyidir." dedi. "Sonra görüşürüz."

Cevap vermeden önüme baktım ve koridorun sonunda olan peteğe yaslanan bizimkilerin yanına ilerledim. "Yemek almamışsın." dedi Feyza.

"Rahat bırakmadılar." dedim. "Hem alsam yiyemem, şimdi zil çalacak. Öğle arasında alırım ben."

"Kim rahat bırakmadı?" dedi Buse.

"Sefa, Mert, Salih ve Umut." dedim. O anda erkekler lavabosundan çıkan Melih durup bize bakmaya başladı.

"Arkadaşlarımın arkasından konuşmayın." dedi Melih.

"Sana mı soracağız?" dedi Berfin.

"Benim arkadaşlarım hakkında ise, evet bana soracaksınız?" dedi Melih.

"İşine bak, Melih." dedim ve ellerimi hırkamın cebine koyup peteğe yaslandım.

Melih gözlerini devirip sınıfa girdi. "Uf bazen çok gıcık oluyorlar." dedi Feyza.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin