44. KONTROL

44.6K 2.1K 864
                                    

Selamm, bölüme başlanmadan önce popi hastalığı hakkında bilgi vermek istiyorum. Daha çok spoi gibi olacak ama hem bunu bilip okumanız hem de öğrenmeniz beni mutlu eder.

Önceleri Manik depresif bozukluk veya manik depresyon adıyla bilinen, öz Türkçesi iki uçlu duygulanım bozukluğu olan, bipolar afektif bozukluk, riskli davranışlar nedeniyle ilişkilere ve kariyere zarar veren, tedavi edilmediği zaman intihara bile yol açan ciddi ruhsal bir hastalıktır.

Bipolar bozukluk, "maniden depresyona kadar uzanan ruh halindeki aşırı değişiklikler" olarak tanımlanır. Bu ruh hali oynamaları arasında, bipolar bozukluğu olan kişinin normal ruh halinde olduğu dönemler olabilir. "Manik" terimi aşırı hareketli, enerjik, konuşkan, umursamaz, güçlü, öforik bir dönemi tanımlar. Sonra, birdenbire bu yükseklerde uçan ruh hali karanlık bir ruh haline dönüşebilir, örneğin; sinirlilik, kafa karışıklığı, öfke, kapana kısılma hissi ortaya çıkar. Bu bir öncekine tamamen zıt olan ruh hali depresyon olarak tanımlanır ve üzüntü, ağlama, değersizlik hissi, enerji kaybı, haz kaybı, uyku problemleri ortaya çıkabilir. Bu yükselmeler ve alçalmalar her insanda değişiklik gösterdiğinden, bipolar bozukluk teşhis edilmesi zor olan bir rahatsızlıktır. Okumanız bile beni sevindirdi, teşekkürlerr.

"abiciğim neden devlet sırrı gibi saklıyorsun şu siktiğim meseleyi?" Dedi çağrı. Omuz silkip Efe'yle labirenti izlemeye devam ettim.

Dün akşamdan sonrası adeta ızdırap gibi geçmişti. Abimlerin söylemem için yapmadıkları şey kalmamıştı. Şapşallar her türlü senaryoyu düşünüp bana yaşayıp yaşamadığımı sormuşlardı. Tabii ki de onlara nah söyleme sözüm hâlâ geçerliydi.

Ayrıca bugün üstümde bir negatiflik vardı. Yani agresif hissediyordum. Sanki bütün duygularım bir anda hiç beklemediğim bir şekilde patlayacak gibiydi... Kısacası duygularımı kontrol edemiyordum. Umarım regl yüzünden bir şeydir. Başımın hafiften ağırması da ayrı bir ironiydi.

Şu an salonda hepimiz oturuyorduk. Tabii ben Efe kuşumla beraber patlamış mısır yiyip Dylan bebeğimin filmlerini izliyordum.

"Ay yeter çocuklar, size ne Asya'dan? Onun da özel bir hayatı var. İkide bir soru sormayın." Dedi annem en sonunda konuşarak. "Ne yani bizsiz mi bir özel hayatı var? Bu doğru mu asya?" Dedi Aral elini kalbine koyarak. Başımı onaylarcasına salladım. "Maalesef doğru abi." Dedim bende sahte bir üzgünlükle.

Telefonumun çalmasıyla cebimden çıkarıp kimin aradığına baktım.
Yiğit arıyordu. Hemen açtım.

"Efendim Yiğit?" "Asya, kanka az önce Furkan'la beraber PlayStation oynamaya gittik. Sonra ne oldu biliyor musun? Resmen şu Araf'ın çetesi ile karşılaştık ve bana seninle barıştıklarını söylediler. Sonra oyun oynamayı falan teklif ettiler, kabul ettik. Ama çok kafa çocuklardı ha, her neyse biz takılırken şu efenin arkadaşlarının ablaları da geldi. Şu Yasemin denilen kızla baya iyi anlaştık falan. Ama kanka seni de çağıracaktım da şimdi abilerle takılıyorsun diye şey etmedim." Ağzım hafifçe açık söylediklerini dinledim.

"Lanet olsun kankalığımıza, sırf ben evde abilerle takılıyorum diye koskoca eğlenceden mahrum mu bıraktın beni? Üstelik başka kızlarla ve çocuklarla takılarak. Yiğit bundan sonra seninle hiç konuşmayacağım tamam mı? Furkanla da aynı şekilde." Dedim ve telefonu yüzüne kapattım. Neden kendimi hem öfkeli hem de kırılmış hissediyordum?

"Asya ne oluyor güze-" Meriç abinin devam etmesine izin vermeden sinirle ayağa kalktım ve konuşmaya başladım. Sabrım kalmamıştı. "Yok bir şey, anlamıyor musunuz?! Söylemek istesem size dün gelir gelmez her şeyi söylerdim abi! Yeter bıktım bu kısıtlama şeylerinden, ayrıca ilk defa şunu fark ettim ki bu olanları sadece bana yapıyorsunuz! Ceyda ve Ezgi üzerinde neden baskı kurmadınız? Neden her şeyde ben kırılıyorum ki? Artık dayanamıyorum cidden, keşke diyorum, sizi affetmeseydim siz de bana nefret saçmaya devam etseydiniz! O zaman her şey daha kolay olurdu!" Diye bağırdım ve koşarak yukarı çıktım.

BİYOLOJİK AİLEM ✔️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin