chapter 1

69 9 0
                                    


Dejun'a aşık olmak kolaydı. Her an gelip gidebilen bir duyguydu. Kunhang'ın günlük hayatında diğer her şeyle beraber yaşadığı sıradan bir deneyimdi. Ona aşık olmak, bir dans pratiğinden sonraki terli yorgunlukla eş değerdi. Vücudu o kadar yorgun düşürüyordu ki ona aşık olduğu için; dünyadaki tüm buzlar bir araya toplansa yorgunluğuna, ağrılarına bir gram dahi yardım edemezlerdi. Ona aşık olmak, stüdyolarda, ofislerde ve kendi yurt odalarında yaptıkları çeşitli vokal pratiklerinden sonra hissettiği boğaz sızısına denkti. Dejun'a aşık olmak, Ten'in her zaman son kalan hazır rameni Kun için saklamaya söz vermesine rağmen yemesi kadar rutin bir şeydi Kunhang için. Dejun'a aşık olmak, her zaman, her an olabilen bir şeydi; daha önce ona aşık olup olmadığını sorgulamasını gerektirmeyecek kadar emin olduğu bir şeydi.

Kunhang gelişi güzel bir şekilde odanın içini gözden geçirirken gözüne antrenman sırasında Ten'in söylediği gülünç bir şey karşısında, yüzü bakan kişinin içini ısıtacak derecede güzel bir gülümsemeye bürünen Dejun takılmıştı. Bunun üzerine Kunhang sağ eli ile platin sarısı saçlarını karıştırıp, kalbinin nasıl çarptığını görmezden gelmeye çalışmıştı.  Artık ilk zamanlardaki kadar kalbi sıkışmıyordu, paniklemiyordu; sonuçta alışmıştı. Bu durum onun için gerçekten normaldi, her zaman yaşanıyordu ve artık Dejun'la ilgili herhangi bir olayda, karnında uçmaya başlayan kelebekleri derinlere gömmeyi öğrenmişti. Kendisini sakinleştirdikten sonra, yüzünde bir gülümseme belirmişti. Başını eğmiş ve gözlerini ovuşturmuştu; Dejun her şeye rağmen çok tatlıydı. Bu Kunhang'ın asla alışamadığı tek şeydi.

"Kunhang, dinliyor musun?"

"hm?"  Kunhang kendisine seslenen ses sayesinde başını kaldırmıştı ve kendisine anlamlı bir şekilde bakan Ten ile göz teması kurmuştu.  "Hayır, üzgünüm. Ne dedin?"

Kunhang'ın cevabı üzerine Ten derin bir iç çekmişti ve başını sallamıştı. Antrenmandan dolayı yorulduğu açıktı, parke zemine, tişörtü neredeyse karnının üstüne kadar sıyrılmış bir şekilde uzanıyordu.  "Diyorum ki, markete yürüyüp bize su alacak birine ihtiyacımız var. Bu gün de o kişi sensin çünkü sıra sende."

"Ohh.!!"  Kunhang panik içinde gözlerini kırpıştırmıştı. "Tamamdır! Gidiyorum." Kunhang konuştuktan hemen sonra Dejun oturduğu yerden kalkıp Kunhang'ın bir şey söylemesine kalmadan hemen eklemişti, "Ben giderim!! Hem sorun değil, daha sonra bir şeyler atıştırmak için de bir kaç şey alacaktım zaten."

Yani sorun yoktu. Dejun cüzdanını çantasının yanından kaptığı gibi yola koluymuştu. Diğer yedisi de pratik odasındaki şimdiye kadar bir nevi kalıplaşmış olan dinlenme köşelerine çekilmişlerdi. Oda oldukça sessizdi. Odanın havasını okumakta hepsi nispeten iyiydiler, birlikte oldukları herhangi bir an içlerinden biri biraz da olsa sessizlik istiyormuş gibi göründüğünde, diğerleri sessiz bir ortam oluşturmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. bugün de tam olarak öyle bir ortamın olduğu günlerden biriydi. Kunhang'ın kafasının içinde hepsinin gördüğünden daha derin düşünceler var gibiydi, her zamankinden daha sakin ve az konuşuyordu. Diğerleri de yığıldıkları yerden ellerindeki telefonlar ile sosyal medyada gezinirken bir müddet sessiz kalarak buna saygı duymaya çalışıyordu. Hepsi Kunhang'ın huzurlu hissetmesini sağlamaktan memnundu.

Diğerleri tüm bunları düşünürken Kunhang ise Dejun'la markete gitseydi ne olacağını merak ettiği için kafasında onlarca senaryo kurup kurup siliyordu. Hem gitseydi bu kimsenim dikkatini de çekmezdi, yani olağandışı olduğunu düşünmezlerdi büyük ihtimalle ve böylece Kunhang da Dejun'la güzel ve huzurlu zaman geçirebilirdi. Gerçi eğer markete gidiş gelişleri çok uzun sürebilme ihtimali göz önünde bulundurulursa, birlikte gitmelerinin çok iyi bir fikir olup olmayacağından emin değildi. İkisi arasındaki herhangi bir konuşmanın çok uzun süreceğini zannetmiyordu. Bu yüzden eğer onunla gitseydi bunun Dejun açısından rahatsız edici olacağını düşünüyordu. Şimdi de kafasındaki senaryolardaki kendi versiyonu olan Kunhang'lara sinirlenmeye başlamıştı. Tüm bu senaryolar içinde bile hala Dejun'un dudaklarını, gülümsemesinin ilk önce gözlerinde başlamasını ve elini tutmanın nasıl bir his olduğunu düşünüyordu. Gelen kelebekleri bastırabiliyordu ama bu direnişi ve çabası hiçbir zaman uzun sürmüyordu. Dejun yakınında olduğu sürece kelebekler hiçbir zaman midesinden kaybolmuyordu.

Bu tür düşünceler yapışkan ve sıcaktı, Kunhang'ın omuzlarına ağır geliyorlardı. Kaburgalarının arasındaki boşlukların birbirlerine doğru itilmesine sebep oluyorlardı.  Ne bu duygular ne de Dejun'un varlığı yeniydiler ama buna rağmen Kunhang bu gün Dejun'a karşı daha yenik hissediyordu.

Dejun ona her zaman iyi geceler derdi, küçük uçan öpücükler göndermek için ranzasının tepesinden aşağıya sarkar ve avuçlarının içindeki öpücükleri ona doğru üflerdi. 

Kunhang'a sormaya gerek duymadan onun için her zaman ekstra atıştırmalıklar aldığından emin olurdu ve onları diğer üyelerin bulamayacağı yerlere saklardı. Başkalarını iyi hissettirme konusunda, birisine kendisinin önemli olduğunu hissettirme konusunda gerçekten başarılı ve düşünceli birisiydi, ve Kunhang da bunun sadece sıradan bir Dejun davranışı mı yoksa, Dejun'un Kunhang'a özel olan bir davranışı olup olmadığını merak ediyordu. Belki de cevabı biliyordu ya da bilmese bile öğrenmekten çok korkuyordu. Şimdilik bilmemekle yetiniyordu en azından.

Pratik odasının köşesinde dizlerini göğsüne yaklaştırmış,  duvara sırtını dayamış bir şekilde oturup düşünürken bir yandan da elindeki telefonu sıkıca tutuyordu. Ardından birkaç saniye içinde telefonunu yatay duruma getirip mobil oyun oynamaya karar vermişti. Bu oyun Dejun'un en sevdiği oyundu. Kunhang oyunu oynarken, Dejun'un kendisi bu oyunu oynarken herhangi bir seviyeyi geçtikten sonra yüzünde oluşturduğu büyük gülümsemeyi hayal ediyordu. Dejun'a aşık olması böyle küçük ifadelerin ve anların zihninin derinliklerine çatlaklarından girip yer edinmesiyle olmuştu işte. Ona dair hiçbir şeyi çıkaramıyordu aklından, çıkartmak isteyip istemediğinden de emin değildi. Buna karar vermeye çalıştığı bu zaman zarfında da ona dair her şey daha da yerleşiyordu zihninin oyuklarına.

Kunhang ne yapacağını bilmiyordu ama en azından uzun bir süre daha kendini rahatlatmak adına, kendisine Dejun'a aşık olmasının büyük bir sorun olmadığını söyleyip durucağından emindi.

your ivy grows and now i'm covered in you + xiaoderyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin