27. İlk adım

19.9K 1K 514
                                    

Merhaba Bebeklerim

Keyifli okumalar 💜

"Kalbin, Kara Demir'i istiyorsa, hiçbir şey düşünmeden kara Demir'ime koş yavrum... Çünkü anca kalbini kıran kişi tekrar onarabilir... Bırak da Demir'im kalbini onarsın karanfil kız. Ona olan sevdanı gördüm. Sizden olur yavrum." Dediğinde, tüm içtenliğiyle gülümsedi.

Kalbim sonunda onu anlayan birini görmenin heyecanıyla, tekrar hızlanıp, bütün bedenimi aptalca heyecana bürüdü.

Sanırım Ebe nine haklıydı. Kalbimi anca kıran kişi onarabilirdi ve ben o şansı hiçbir zaman kıran kişiye vermemiştim.

Bizden olur muydu bilmiyorum?

Ama olmasını ister miydim?

Kesinlikle evet. Bizden olmasını isterdim...

🖤

"İnsana, huzur veren aşktır ama kelebeğin ömrü kadar kısadır," demişti ebe nine. "Kelebeğin ömrünü uzamayacağı için, o kısacık ömrüne her şeyi dolu dolu sığdır, karanfil kız." Diye eklemişti.

Benim de ömrüm kelebeğin ömrü gibi kısa olduğunu hissediyordum. Kısacık bir ömrüm kalmış olabilir ve ben o kısacık ömrümü dolu dolu yaşamaya karar vermiştim. Hayallerimi ve her şeyi dolu dolu yaşayacaktım artık.

İlk yapmak istediğim şey için, heyecanla aynanın karşısında hazırlanıyordum. Sabah uyanır uyanmaz, ebe nineyle kahvaltı yaparak evden ayrılmıştım. Arif beni eve getirdiğinde, Demir'e kısa mesaj atarak eve geldiğimi iletmiştim.

Eve gelmemle ilk yaptığım şey, küvete girip sıcak bir duş almam olmuştu. Ardından pudra pembesi lastikli eşofman takımımı giyerek, saçlarımı sıkı bir topuz yapıp heyecanla aynadaki aptal sırıtışıma baktım.

Bütün gün evde nasıl duracağımı bilmiyordum. Sabırsızca bir an akşam olsun ve Demir gelsin istiyordum. Ona sarılmak, kokusunu içime çekmek istiyordum. Ona karşı yumuşadığımı ve bize bir şans vermek istediğimi de söylemek istiyordum.

Hafif yaptığım makyajımı bitirdiğimde, son kez görüntüme bakıp neşeyle odadan çıktım. Demir, onun için hazırlandığımı düşünsün istemiyordum.

En azından şimdilik.

Odadan çıkar çıkmaz, gözlerime ilişen kapılara merakla bakıp, umutla kilitli kapılara yöneldim. Demir'in çalışma odasının kapısı ve diğer oda yine kilitliydi. İçimdeki merak hissi daha bir artarak, anahtarları bulmam için beni dürttü. Ama hemen kendimi dizginleyip aşağıya indim.

Bomboş ve sakin evde ne yapacağımı bilmeden salona girip, kanepeye oturdum. Akşama kadar oyalanmak için birkaç dakika düşünüp, en sonunda resim yapmaya karar vererek, salonun köşesinde kurulu şövalemin yanına ilerledim.

Uzun bir aradan sonra fırçayı elime istekle alıp, beyaz tuvale ilkbaharın habercisi olan renkleri fırçayla özenle aktardım. İçimdeki umut tohumlarını ekerek, kocaman yeşillenen bir orman çizdim. Kışın, kuşların ve hayvanların terk ettiği ormana akın ettikleri bir görüntü çıkartırken, son olarak biten resme imzamı atarak kuruması için bırakıp ayağa kalktım.

Boya olan ellerimi temizleyip aşağıya indiğimde, vaktin hızlı geçtiğine sevinerek mutfağa girdim. Akşam için yemek yapmak istesem bile bunu başaramayacağımı bildiğim için sadece açlığımı yatıştırmak için dolapta bulduğum atıştırmalıkları yemekle yetinip, tekrar salona girip, bu sefer kalan vaktimi televizyon izleyerek geçirmeye karar verdim.

ZümraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin