"Evlat Edindiğimiz Oğlumuz"

48 47 3
                                    

Ben ve eşim meslekleri mühendis olan ve kamuda görev yapan kişileriz. Oğlumuz için "Koruyucu Aile'lik" ve ardından "Evlat Edinme" ile ilgili olarak yaşadıklarımızı bizimle aynı kaderi yaşayan ve yaşayacak olan diğer aileler ile paylaşmak istedik. Neden böyle bir yolu izlemek zorunda kaldığımızı ve neler yaşadığımızı kısaca özetlemek istedik. Ünlü bir yazarın da belirttiği gibi " dünyanın tüm ülkelerinde dinleri, dilleri, ırkları farklı olsa da aynı olayları yaşayan insanlar aynı duyguları yaşarlar". Bizler de bu yaşadıklarımızı ve yaşadıklarımız karşısında duygularımızı paylaşmak istedik. Umarım diğer aileler ve konu ile ilgili kurum ve kişiler için yararlı olur.

Evliliğimizden yaklaşık olarak 20 ay kadar sonra eşimin kadın hastalıkları ile ilgili olarak geçirmiş olduğu talihsiz operasyonun aslında hayatımızın bir dönüm noktası olduğunu yıllar içinde anladık. Çocuk sahibi olmamız için olmazsa olmaz denilen bu operasyon ile aslında sadece çocuk sahibi olma hayallerimizin değil, aynı zamanda tüm bireyleri hayata bağlayan temel bağlardan olan çocuğunuzun/çocuklarınızın büyümesini görmemizi, ilkokula başladığını görmemizi, sünnet olması, askere gitmesi, gelin olması, damat olmasını, torun sahibi olunması gibi bu hayata dair sayısız mutlulukları ve güzellikleri yaşama hayallerinin de elimizden alındığını anladık.

Yıllar içinde gerek yurt içinde gerekse yurt dışında gelişen teknolojileri yakından takip eden bazı merkezler ile sürekli irtibat içinde olup talihsiz bir operasyon ile kaybettiğimiz hayalleri tekrar yakalayabilmek için maddi manevi tüm imkanlarımızı seferber ettik ama olmadı. Bazen maddi gücümüz deneme yapmamızı engelledi bazen de tıp, sorunlarımızı çözebilmek konusunda bize istediğimiz başarı oranları imkanını sunamadı.


Bütün bu denemeler ve arayışlardan sonra bizim için geriye kalan tek yol ise evlat edinme idi. Hayatımızda verdiğimiz en zor kararlardan biri de bu oldu. Hem eşimin hem de benim kalabalık ailelerden gelmemiz, etrafımızda sürekli olarak kardeş, yeğen olarak hep çocukların olması ve onları çok sevmemiz bile biyolojik olarak kendi canından, kendi kanından olmayan bir çocuğu kabullenmek noktasında bize gerekli cesareti veremiyordu. Biyolojik bir bağ olmayınca onu kabullenmeyi, onu gerçekten candan sevebilmeyi hiç başaramayacakmışız gibi geliyordu. Bu nedenle bu alternatifi senelerce erteledik.

Sonunda; zaman her şeyin ilacı olduğu için bizim de duygularımız törpülendi. Hayata bakış açımız değişmeye başladı. Bir karar vermek zorunda olduğumuzu kabullendik. Ya ailemiz çekirdek aile olarak iki kişiden oluşacak ya da yıllar öncesinde elimizden alınan hayallerimizin arkasından gidecektik. Biz hayallerimizin arkasından gitmeyi tercih ettik ve Çocuk Esirgeme Kurumuna evlat edinmek için başvurduk.


İlk başvurduğumuz zaman bizlere söylenen; kız çocuk için yaklaşık olarak 3 yıl, erkek çocuk için ise yaklaşık olarak 2 yıl beklememiz gerektiği sözleri aslında bizim bu kararı almakta ne kadar geç kaldığımızı da ortaya koydu.

Ne yazık ki bize söylenen bekleme süreleri neredeyse iki katı kadar daha uzadı. Evlat edinme başvurumuzu yaptığımız tarihten yaklaşık olarak 5 yıl sonra özlemle beklediğimiz telefon geldi. Belirttiğimiz kıstaslara uyan bir erkek çocuk olduğunu, kendisini görmemiz için şu saat de Atatürk Çocuk Yuvasında olmamız gerektiği ifade edildi.

O an aslında karı-koca olarak bizi hep düşündüren "nasıl bir çocukla karşılaşacağımız" sorusunun cevabını alacağımız için merak içinde, dizlerimiz titreyerek, yüreğimiz yerinden çıkacakmış gibi çarparak denilen saat de yuvaya gittik.

Yuvada yöneticilerin karşılaması, hoş beş ve ufak tefek bürokrasiden sonra bizim için tarihi an geldi ve Oğlumuz ile tanıştık. Ne tuhaf, yıllardır yüzleşmekten korktuğumuz nasıl bir "çocuk" kaygısı bir anda yerini sanki yıllardır birbirini özleyen insanların kavuştuğu bir sahneye dönüştü. İlk görüşte sanki biyolojik anne ve babası imiş gibi hissettik kendimizi. Burnu sana, gözü bana benziyor, yok saçları şöyle, yok tipi şöyle, sana, bana benziyor, derken çocukla ilgili bazı bilgiler bizlere aktarıldı. Rutin işlemlerin yapılması için geçen bir kaç günlük sürenin sonunda oğlumuz eve geldi.

Mükemmel HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin