29. Yıldızlar şahidim

17.3K 961 749
                                    

Merhaba bebeklerim

Medyadaki şarkıyı muhakkak dinleyin. Demir ve Zümra'nın iç sesleri gibi.

Diğer bölümde sınır dolmadı.

Vote sınırı: 700

Yorum sınırı: 1000

Keyifli okumalar

"Zümra, güzelim iyi misin?" kapının ardından duyduğum sesle gülümseyip havluyu yerine bıraktım. "İyiyim öküzcük," deyip banyonun kapısını açıp karşımdaki öküzcüğe gülümsedim.

"Demir, beni tekrar öyle öpebilir misin?" diye sordum heyecanla. Bütün iliklerim dudaklarına açtı. Hiç düşünmeden belimden tutup beni göğsüne çekerek dudaklarıma kapandı.

Huzur, Demir'in hayat dolu dudaklarındaydı ve ben huzuru çok özlemiştim. Zehrimi içine çekmese bile, panzehirini içime akıtıyordu. Onun nefesi yıllardır aradığım ve bulamadığım huzurumdu.

Dudaklarındaki panzehir içime aktıkça, nefes alış verişlerimin normale döndüğünü ve ciğerlerimin karanfillendiğini hissediyordum.

Omuzlarını sıkıca tuttuğumda, Demir usulca dudaklarımı bırakıp, alnımı öptü. Bedenimi kollarının arasına aldığında, gözlerimi kapatıp göğsünde huzurla soludum.

"Çiğnediğim en güzel yasağımsın karanfil kokulum." Diye mırıldandığında, göğsüne daha çok sokuldum.

Çiğnediğim en güzel yasağım oldun kara gözlü adam.

🖤

Heyecan ve huzurun sardığı bedenimi kontrol altına alamayacak kadar mutlu hissediyordum. Kollarının arasında olduğum adamın kalp atışları zihnimi bulandırıyor, bütün yaşadıklarımı unutturuyordu.

"Demir?" diye sordum, kafamı göğsünden kaldırıp kara gözlerine baktım.

Biten filmin son müziği de kapanınca, Demir, elindeki kumandayla televizyonu kapatarak bana baktı. "Küçük sevgilim?" diye sordu, saçlarımı severek.

"Bize ne olacak? Ben hiçbir yol göremiyorum?" elimi sakallarına çıkarttım. "Sonumuz nasıl olacak? Hangimiz kaybedip, hangimiz kazanacak?" yanağımı okşayıp, güvenle gözlerime baktı. "Sonumuzu düşünmeden yaşamak istiyorum... Sadece anın tadını çıkartalım küçük bebeğim," deyip, alnımı öperek dikleşti. Kollarının altından çıktım.

"Yarın Lefkoşa'ya beni de götür lütfen, burada tek başıma sıkılıyorum," dudağının kenarında oluşan silik tebessümle saçımı okşadı. "Karanfil kokulu bebeğim, kırk sekiz saatini bana ayırabilir misin?" diye sorduğunda, kaşlarım havalandı ve anlamsızca gözlerimi kırpıştırdım.

"Sadece ikimizin olduğu bir yere gidelim ve hiçbir şey düşünmeden kırk sekiz saat geçirelim... Geçmişimizi ve geleceğimizi unutarak yaşayalım." Elini yanağıma koyduğunda, kafamı hafifçe sallayıp yanağımı avucuna bastırdım.

"Bütün acılarımızı ve kim olduğumuzu unutalım, sadece kalplerimizi dinleyelim," dediğimde, Demir bana sıkıca sarılıp, saçımı sevdi.

"Ah küçük aslan ah!" huzurla iç geçirdi. "Huzurum..." şakalarımı sayısızca öpüp bedenimi havaya kaldırarak merdivenlere ilerledi. Kalbimin odacıklarının hepsine girmeyi başaran öküzcük, sonunda kalbimi talan edip kalbimdeki zaferini haykırdı.

ZümraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin