51. HEDİYE

33.6K 1.9K 471
                                    

Selamm, uzun zamandır yoktum. Bunun için özür diliyorum. Aslında bölümü yarın yayımlayacaktım fakat daha fazla bekletmek istemedim. Bölümü kontrol etmedim, yani bazı yanlışlar olabilir. Bunu yarın düzelteceğim. Bunun dışında yine sınırımız var. Oy 500, yorum da 300. İyi okumalarr.

"kanka sen nerdesin ya? Arıyorum seni sabahtan beri!" Yiğit'in sesini duyduğumda kafamı kaldırdım.

Araf denilen sapıktan sonra olduğum yerin kaldırımına oturup beklemeye başlamıştım.

Yiğit elinde ki poşetle yanıma gelip oturdu. "Valla şu sokakta ki kavgaya iyi ki denk gelmemişsin, salaklar herkesin ortasında kavga ediyordu. Bu arada tanıdık da onlar." Dedi umursamaz bir sesle. Kaşlarım havalanırken Yiğit çekirdeği açıyordu.

"Araf'ı filan tanıyorsun yani?" Diye sordum. Durup bana baktı, "Evet de, sen tanıyor musun?" Önüme döndüm. "Az önce kavgadan kaçayım derken bu salak peşime takıldı. Bir şeyler saçmaladıktan sonra gitti." Dedim. Yiğit ağzının içinde küfür mırıldanmıştı.

"Okuldan birileri işte. Neyse bak sana ne analatacağım, şimdi bizim mahalle de Ayten yaşıyor. Kadının aşk hayatı çok karışık, eğer baştan anlatmaya başlarsam geceyi bile burada geçirebiliriz." Deyip güldü, bunu söylerken ciddi olduğu için bende gülmüştüm. "Hadi be, o kadar mı vahim?" Dedim avucuma çekirdek alarak.

"Dur bak dinle şimdi..." Diyerek uzun bir konuşmaya başladı.

***

"Ne demek tekel bayiici Hasan'la yatmış! Kocası da salak mı bu Ayten'in?"

"Lan kocası hak etti ama!" Dedi yiğit sitemle.

"Kimse aldatılmayı hak etmez ama!"
Dedim kolayı açarak.

"O değilde yakında boşanacaklar, aslında iyi olur ikisi içinde." Dedi Yiğit efkarlı bir sesle.

"Bencede, sonra gidip kim kiminle yapıyorsa yapsın. Çocukları yok değil mi?" Diye sordum. "Yok yok, zaten onların ki garip bir evlilikti. Allah kimseye göstermesin." Dediğinde güldüm. "Amin!" Derken kahkaha atmıştım. Yiğit de bana katıldı.

Yiğitle saatlerdir dedikodu yapıyorduk. Valla tanıdığım, tanımadığım herkesin dedikodusunu yapmıştık. Bir ara riskli olsa da Polat abinin de dedikodusunu yapmıştık. Sonra Yiğit ailesini anlatmıştı, ve bu akşam parti olacağını ağzından kaçırmıştı. Dediğine göre de herkes evde olacakmış. O herkes kim, merak etmiştim.

Hava kararmaya yakındı. Ve götüm uyuşmuştu. "Ay yeter! Sanki hiç günahım yokmuş gibi dedikodu yaptım. Bize cehennem yolu görünüyor." Deyip aniden ayağa kalktım. Fakat aniden başım dönmüştü ve sanyelik süren bir acı saplanmıştı. "Asya!" Yiğit telaşla ayağa kalkıp beni tuttu.

"İyi misin? Ne oluyor lan!" Dedi panikle. Birkaç dakika sonra iki elimin arasına aldığım başımı serbest bıraktım.

"İyiyim..." Diye mırıldandım. Yiğit emin değilmiş gibi endişeyle bakıyordu. Zaten rengimin attığına emindim.

"Yiğit," deyip durdum ve derin nefesler alıp vermeye başladım. "Ben her şeyi hatırlıyorum." Diye mırıldandım. Fakat buna sevinememiştim çünkü kafamda küçükte olsa sancı vardı.

Yiğit şaşkınca bana bakıyordu. "Sen ciddi misin?" Diye sordu. "Evet aptal!" Diye bağırıp ona sarıldım. "Ayrıca Ayten ablanın kocası şerefsizin teki!" Diye de ekledim.

Yiğit'ten ayrıldığımda sırıtıyordu. "Oğlum bir daha aklını falan kaybetme, beni hatırlamıyorsun diye çok kötü oluyorum." Dediğinde yanaklarını sıktım. "Tamam, ilk seni hatırladım zaten." Bu gerçekti.

BİYOLOJİK AİLEM ✔️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin