Hıçkıdıkı yere bırakarak temiz havayı içine çekti. Güneş tepeden vuruyor, kuşlar cıvıldıyordu. İçinden bir ses bugünün iyi geçeceğini söylüyordu.
"Hoş geldiniz teyze."
"A! Aşk olsun. Ben o kadar yaşlı mıyım ayol?"
Sol taraftan, inkar etse de gayet yaşlı ancak ruhen genç olduğu belli bir kadın geldi. Bekçi onun bavulunu alarak merdivenlerden çıkmasına yardım etti. Onlar içeriye girerken Jemone de onlara doğru geliyordu.
"Hoş geldin."
"Hoş bulduk Jemone'm benim."
Eskiden tanıştıkları belliydi. Sarılıp hasret giderdikten sonra Jemone ona odasına kadar eşlik etmeyi teklif etti ancak kadın reddetti.
"Sen işine gücüne bak, ben kendim giderim."
"Birine sesleneyim..."
"Jemone!"
"Tamam."
Kadın zorla Jemone'den kurtulduktan sonra merdivenlere yürüdü. Jemone de kapıya gelerek Meds'in yanına gitti.
"Meds bir ihtiyacı olursa yanına git olur mu?"
"Peki efendim."
Kendisini görerek yanına yaklaştı.
"Sen ne yapıyorsun Silay?"
"Hıçkıdık'ı çıkarmıştım."
Jemone yerde ot yiyen küçük tüy topuna bakarak gülümsedi.
"O kimdi?"
Silay içerideki merdivenlere bakıyordu. Kendisi de o tarafa baktı ve Silay'a döndü.
"Eski arkadaşım, daha doğrusu Ağça'nın arkadaşıydı, İdejoh'ta."
Küçükken anneannesinin oraya gittiğini hayal etti. Burada okullar olduğunu duymuştu ve sihir ve büyü öğretildiğini de biliyordu.
"Efendim, gelmeniz lazım."
Aceleyle seslenen kişiyle beraber merdivenlere yürüdü.
"Daha doymadın mı?"
Silay büyük bir iştahla ot yiyen Hıçkıdık'a bakarken arkadan duyduğu sesle irkildi.
"Bö!"
"Asay!"
Asag gülerek soluna geçti.
"Sen de hemen korkuyorsun ya. Korkak."
Silay somurtarak kollarını bağladı.
"Tamam be, kızma kızma."
Kollarını indirmedi, hatta biraz daha öteki tarafa döndü.
YOU ARE READING
DUVARLARIN ARDINDA: ESKİYE DÖNÜŞ
Fantasy"Ben senin kadar güçlü değilim Silay." "Jemone'ye haber vereceğim..." "Hayır! Bu bir tuzak. Ona haber verme. Ne yaparsan yap ama onu çağırma. Savaştaki hıncını almaya çalışacak. Beni sarayına götürüp ona tuzak kuracak. Silay...Git buradan..." "Hayı...