61. Bölüm: Bir Sabah Kahvaltısının Mutluluğu

25.2K 2K 708
                                    

Ben geldimm ❤️

Nasılsın, nasıl gidiyor?

Bölüme bir çiçek bıraksana ;) 🌸

Bu bölüm biraz fazla yorum yapar mısın? Desteğine ihtiyacım var...

Birinci bölüm şarkısı: Stela Cole- Love Like Mine

İkinci bölüm şarkısı: Gripin - Beş

Lâl Çiçek Demir:

Lâl Çiçek Demir:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalarr ❤️

...

YUSUF DEMİR

"Yusuf , benimle yatmayacak mısın?" başımı Doruk'a çevirdiğimde "Git abinle yat sen" diye homurdandım. Doruk serseri bir şekilde gülüp "Kıskandın mı sen?" dediğinde ona "O şahini mi kıskanacağım?" dedim ve daha yeni ayılan Ali abime bakıp sırıttım.

"Neden limon kolonyası kokuyorum ben?" söylenmesini takmadan Doruk'a döndüm ve "Hadi git yat artık" dedim. Doruk'un ağır bir uykuya sahip olduğunu biliyordum. Günde 10 kere de uyusa yine de 11. kez uyuyabilirdi. Doruk hınzırca sırıtıp "Seni ve oğlunu bekliyorum" dediğinde arkasını dönüp koşar adımlarla Hazar'ın odasına girdi.

Doruk'un bana ettiği tek kelime tüm sinirlerime patlamaya hazır bir bomba gibi yayılıp yanaklarımı ısıttığında, ısınan tek yerin yanaklarım olmadığını pekâlâ biliyordum.

Doruk sağ olsun bu duruma da fazlaca alışkın olduğum için esneyip mutfağa girerek kendime soğuk bir su doldurdum. Fakat elimdeki bardak varlığının burada olduğunu bile anlamadığım biri tarafından çekildi.

Başımı çevirdim.

Lâl.

"Soğuk su içme...Havalar burada henüz ısınmadı" diyerek suyumu ılıştırdığında bana uzattı ve gülümseyerek "Ben biraz balkonda oturacağım...Kahvem de var sana da yapayım mı?" dediğinde ben de gülümsedim. Suratındaki neşenin ve merhametin kölesiydim.

"Olur"

"Üzerine hırka alır mısın?" diyerek dolaptan sade bir kahve çıkardı ve ben tam ayaklanmış gidecekken ona "Ben sütlü içiyorum" desem de o çoktan sütü çıkarmış , kahvemi yapmaya başlamıştı bile.

"Biliyorum ki" deyip sütü karıştırmaya başladığında sustum. Onun karşısında anca susardım zaten.

Hızla valizimi açıp lacivert kapüşonlumu giyindikten sonra balkona geçtim. Lâl hâlâ sütü kaynatıyordu. "Soğuk baklava var dolapta" deyip bana yan gözle baktığında "Sen ciddi misin?!" diyerek ayağa kalktım ve kumral saçlarımı elimle tararken dolabı açtım.

Soğuk baklanın hastası olduğunu biliyordu.

Hemen dolabın içerisine dikkatle bakmaya çalıştığımda bulamadım. Resmen heyecandan bulamıyordum.

LALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin