Final Part1

986 66 43
                                    

Herkese merhaba. Finalin ilk bölümüyle karşınızdayım.

Sizden ricam, oy vermeniz ve bolca yorum yapmanız. Uzun bir bölüm oldu ve yazarken beni yordu. Neler düşüneceksiniz oldukça meraklıyım. :) Yorumlarınızı okumak beni inanılmaz keyiflendiriyor.

Bölüm şarkısı, Andro (feat. Jony) - Черемушка

Öyleyse, keyifli okumalar diliyorum.

~~~

Aylar sonra, Ağustos

~

Kübra, siyah bikinisiyle uzandığı şezlongda tenine vuran güneşin sıcaklığıyla iyice mayışmıştı. Güneş gözlüğünün ardındaki gözleri kapalıydı. Hafif ve sıcak bir rüzgar esiyordu. Oynaşan saçları omzunu gıdıklıyor, tatlı bir his bırakıyordu dokunduğu yerlere. Bol bol güneşlenmenin getirisi olarak teni bronzlaşmış ve beyazlığı kaybolmuştu.

Arka bahçede duran, korunun karşısında kalan büyük havuzdaydılar. Ağaçların yaprakları hışırdayıp sesi havaya karışırken ara ara böcek sesleri de duyuluyordu. Şüphesiz en büyük ses Yekta'nın neşeli çığlıklarıydı. Kaan ile havuzda oyun oynuyorlardı. Feza henüz havuza girmeye cesaret edememişti. O, havuzun kenarına oturmuş ve kocaman bir sırıtmayla oyun oynayan ikiliyi izliyordu.

Defne ve Gülçiçek ise Kübra gibi şezlongda uzanıyorlardı. Kısık mırıltılarla dün yaptıkları ve yarın yapacak oldukları alışveriş hakkında konuşuyorlardı. Defne sık sık lafı bölüp sevgilisi Aras hakkında methiyeler dizdikten sonra, yeni elbiselerden ve cemiyet düğünlerinden bahsederek nasıl davranacağını anlatıyordu Gülçiçek'e. Cemiyet hakkında sonsuz bilgisini aktarmaya çalışıyordu. Kısaca, konudan konuya atlayıp duruyorlardı.

Yağmur yanına çektiği Ege'yle havuzun yakınındaki masaya eğilmiş hararetle kağıtları gösterip bir şeyler anlatıyordu. Ege'nin bıkkın ve havuza dönmek için hevesli haliniyse tamamen görmezden geliyordu. Arada arkasını dönüp oflayan çocuğu dürtüp ilgisini çekmeye çalışıyordu. Ege'yi on birinci kez dürttüğü zaman daha fazla sabredemeyip bağırmış ve havuza geri yollamıştı.

Ege buna hiç üzülmemişti elbette. Kocaman bir gülüşle takla atıp havuza girmişti. Yekta ve Feza alkışlarla onu yüreklendirince seyircilerine selam verdi.

Evin diğer tarafında olan daha küçük havuzda ise evin çalışanları yüzüyordu. Her zaman ciddi ve otoriter olan Melek bile engelleyemediği bir gülüşle, gülüşüp yüzen ve eğlenen kızları izliyordu. Arazi ve ev boş değildi elbette. Herkes mutlaka dönüşümlü olarak havuza girer, eğlenirdi. Kübra bir çok konuda katı olabilirdi ama arazisinde, evinde bulunan herkesin yeri geldiğinde eğlenip iyi vakit geçirdiğine emin olurdu.

Daha dün Furkan komisere yeni bir dosya vermişti. O yüzden tüm ülke dünden beri çalkalanıyordu. Kübra'nın keyfine diyecek yoktu.

Enes ise yaz kış hiç vazgeçmediği siyah takım elbisesiyle korunun içinde havuza yakın yerlerde dolanıyordu. Eğlenmeyi sevmezdi, gerçekten eğlendiği tek yerler operasyon ve çatışma zamanları olurdu. Sıkça operasyon yapıyor olmalarına rağmen çatışma yoktu artık. Sırf bu yüzden Rusya'ya gidip Bay Sergei ile çalışmayı bile düşünmüştü. Fakat buradan gitme fikri korkunç geldikten sonra vaz geçmişti. Yetiştiği topraktan ayrılmak istemiyordu Enes.

Herkesin mayıştığı ve rahatladığı bu sıcak öğleden sonra her şey iyi gibiydi ve oldukça sakindi. Ta ki evin içinden acı dolu bir çığlık yankılanana kadar. Kübra anında doğrulup gözlüğünü gözünden çıkarttı ve üstüne yanında duran bol elbisesini geçirdi. En önde eve girerken arkasında büyük bir kalabalık vardı. Verandadan doğruca mutfağa girip yere çöken kızın başına geldi.

Anlık Tatlı GünahlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin