bölüm alıntısı

76.2K 4.6K 1K
                                    

Azad kap karanlık bir yerde bir ışık süzmesine doğru ilerliyordu. Nerede olduğunu ve neden burada olduğunu bilmiyordu.

Attığı büyük adımlarla ışık süzmesi büyüdü. Ap aydınlık bir yerdi ve gözleri kamaştırıyordu.

Bakışlarını olduğu yerde dolaştırdığında arkasını ona dönük mavi elbiseli bir kadını fark etti. Simsiyah saçları beline kadar uzanıyordu.

Bu kadın kimdi?

Yanında ki küçük kızın "anne abim geldi" demesiyle arkası dönük kadın gülümseyerek ona döndü.

Azad gördüğü simayla gözleri dehşet içinde irice açıldı. Yutkunamıyordu.

Bakışları onun elini tutmuş bir şekilde ona gülümseyen kız çocuğunu bulduğun da onun ona benzeyen gözlerini fark etti.

Azad o bakışlarla maviden nefret etmişti. Bakışlarını kaldırıp tekrar mavili kadına çevirdi.

Gülümsüyordu.

Tıpkı o gün gibi ama bu sefer yüzündeki gülümseme gerçekten mutluluktandı.

Küçük kızın "anne abim çok büyükmüş"demesiyle yutkundu.

Ne demek oluyordu bunlar neredeydi.

Karşısındaki kadının "Azad"demesiyle gözlerini kapatıp açtı. Gördüğü şey rüyaydı veya kabustu.

Hem o rüyalarına girmeyeli yıllar olmuştu. Şimdi burada ne arıyordu.

Yoksa gercek miydi?

Titreyen sesiyle "anne"dedi.

Diline dikkenler batıyor gibiydi.

Rima gülümseyerek adımlarını ona yönlendirdi elini onun yüzüne doğru kaldırıp parmak uçları ile onun yüzüne dokund "çok yakışıklısın"dedi.

Azad bakışlarını ondan çekmeden "sen gittiğin de çok küçüktüm"dedi ve bakışlarını yanında ki kız çocuğuna çevirdi yutkunarak "onun kadardım "dedi.

Rima elini onun yanağından çekmeden "seni koruyamıyordum, mecburdum"diye onu yanıtladı.

Azad gözlerini kapatıp fısıldar bir şekilde " bu bir rüya"dedi bu rüyadan çıkmak istiyordu. O bunlara hiçbir zaman hazır olmayacaktı. Kendi kendisini ikna eder gibi "gözlerini açtığında uyanacaksın" diyerek fısıldadı ve gözlerini açtı.

Annesi hala karşısındaydı ve gülümsüyordu.

O hiç gülümsemezdi.

Rima elini onun yüzünden çekip yanında duran kızın saçlarına götürüp "kız kardeşinle tanıştın mı ?dedi.

Azad kafasını olumsuzca sallayıp yanındaki kız çocuğuna baktı.

Kız çocuğu annesi öldüğünde 9 yaşında ki Azad'ın yaşındaydı.

Şimdi ki Azad ise annesinin öldüğü yaştaydı.

Annesi öldüğü gibi gencecikti.

Rima elini tutuğu kızı bir adım öne doğru çekip "Aşmi "dedi.

Azad bakışlarını kız çocuğundan çekmeden dudaklarını kıpırdatıp "Aşmi "diye tekrar etti.

Aşmi ay demekti.

Küçük kız gülümseyip "abi artık bizimle kalacaksın gitmeyeceksin değil mi?"dedi.

Azad anlamsızca kaşlarını çatıp ona bakınca elini çekiştiren başka bir dokunuşla kafasını eğip gözlerini oraya çevirdi.

3 veya 4 yaşında ki başka bir kız çocuğu onun elini tutup onu çekiştirmeye çalışıyordu.

Kafasını anlamsızca sallayınca Rima gülümseyin "onunla git buraya gelmen için daha erken"dedi.

Azad bakışlarını onun yanındaki küçük kıza çevirdiğinde Rima onu kendisine çekip "onu ben koruya bilirim ama senin kızını koruyamam git kızına babalık yap "dedi.

Azad kaşlarını çatınca eli çekişitiren küçük kız "baba kardeşim durmuyor annem seni çağırıyor"dedi elini çekiştirmeye başladı.

Azad sessiz bir şekilde onu takip etmeye başlayınca Rima arkasından seslenip "Azad kardeşin çok küçüktü onu orada koruyamazdım diye kendimle getirdim. Seni çok seviyorum"dedi ama Azad ona dönmedi ve elini tutup onu çekiştiren  küçük kızı takip etti.

Bir kaç adım sonra gördüğü görüntüyle nutku tutuldu.

Hálin doğum gününse giydiği mavi elbiseyle gülerek bir erkek çocuğunun elini tutarak gülümsüyordu.

Zerya Azad'ı gördüğü gibi gülümseyerek "Azad oğlun beni çok yordu seni çok özlemiş"dedi bakışlarını eteklerini çekiştiren çocuğa çevirip "Aşil bak baban geldi"dedi.

Küçük çocuk baban kelimesi ile gülümseyerek kafasını kaldırdı ve Azad'ı gördüğü gibi annesinin eteğini bırakarak "baba "dedi ve ona doğru koşmaya başladı.

Zerya gülümsüyordu.

Azad şaşkın bir şekil de dizlerini kırıp yere doğru çöktü ve erkek çocuğunun kolları arasına girmesine izin verdi.

Bu hareketle yanında ki küçük kızda "baba beni de "deyip kucağına girmişti.

Zerya kahkaha atıp "kıskanıyorun babalarını kendi aralarında bile paylaşmıyorlar"dedi.

Azad kolları arasında ki iki çocuğa baktı.

Gülümsüyorlardı.

Arkasından biraz önce konuşan kızın"abi "demesiyle bakışlarını oraya çevirdi.

Rima ve o el eleydi.

Küçük kız tekrardan "abi "deyip gülümsedi ve bakışlarıyla onun kucağında ki kızı göstererek "abi Aşmi'yi çok sev bana gösteremediğin tüm sevgiyi ona göster"dedi.

O an farklı bir ses makinelerin öten sesi duyuldu.

Zerya'nın kaşları çattı.

Rima gülümseyerek "daha çok erken git oğlum benim yapamadığımı yap ve çocuklarına sahip "çık dedi.

Işık süzmesi tekrar büyüyordu.

Üst üste sesler vardı.

Biri acil  kan lazım diyordu.

Diğeri hasta şoka giriyor diye bağırıyor du...,










Mardin'e Tutsak. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin