Sevgili'm

552 56 72
                                    

Gözünü kapattığın an uykuya dalmak
kadar zordur, bazı şeyleri aklından çıkarmak.


2 GÜN SONRA
İSTANBUL/TÜRKİYE

"Gidince Emir'i bul, o sana tanıtsın fakülteyi." Kolumdaki siyah lastikle saçımı gelişi güzel toplamaya çalışırken kafa salladım. Kesinlikle onu bulup konuşma gibi bir niyetim yoktu fakat konu uzamasın diye itiraz etmemiştim. Kaldı ki iki gündür eve geldiği de yoktu. Canan, onun normalde en geç sekizde eve geldiğini  söylediğinde ben burada olduğum için gelmediğini gayet güzel anladım. Zaten bana çabucak alışıp 'canım kardeşim' falan demesini beklemiyordum ama istenmediğimi bu kadar belli etmeseydi daha iyi hissedebilirdim.

Siyah spor ayakkabılarımı giyip hızlıca arabaya doğru ilerlerken gereksiz heyecanlandığımı hissettim. Yeni okul mu yoksa hayat mıydı benim heyecanlanma sebebim? Belki bir gün cevabını kendime itiraf ederim ümidiyle sanki yer varmış gibi zihnime bu soruyu da ekleyerek son model arabamıza bindim. Şoför Rasim Abi motoru çalıştırmak için harekete geçerken neşeli sesiyle ekledi.

"Okuldan önce gitmeyi istediğiniz bir yer var mı hanımefendi?" Gözlerimi dikiz aynasında onunkiyle buluşturup nazikçe konuştum.

"Lavinia," dediğimde anlamadığını belli edercesine bakmasıyla devam ettim. "Lavinia demen yeterli."

O bunu garipsermiş gibi gülerken ben daha fazla konuşmadan kafamı yanımdaki cama çevirdim. Dışarıda yağmur tiseliyordu. Sanki dünyadaki tüm pisliği alıp götürmek istermiş gibi...

Gözümü kırpmadan yağan yağmuru izlerken derinden gelen esneme hissinine karşılık elimi ağzımla buluşturdum. Fakültenin yarım saatlik uzaklıkta olduğu duymuştum, aslında varana kadar biraz uyusam hiçte fena olmazdı. Gece yine düşünmekten gram uyku uyuyamadığım için gözlerim benden bağımsız kapanıyordu bile. Cama vuran yağmur damlalarının sesi melodi gibi tekrar ederken kendimi uykuya teslim ettim. Uyurken mutlu olmamın tek sebebi ise bana ölümü hatırlatıyor olmasıydı.

~

"Darla," dedi yağmur bedenimin her yerinde izini bırakırken. "İsminin anlamını biliyor musun?"

Kaşlarım, ıslak yüzümde hafifçe çatılırken bunu daha önce hiç düşünmediğimi fark ettim.

Ona doğru dönüp yüzüne yapışmış ıslak sarı saçlarına bakarak cevapladım. "Hayır, neden sordun ki?"

yleyeceklerini beklerken bir anda durup gözlerini gözlerime sabitledi. Yüzünü ele geçiren gülümseme tüm gamzelerini ortaya seriyordu.

"Adını öğrendiğim ilk an anlamını araştırdım." Ben küçük bir şok geçirirken o devam etti. "Yani bundan tam iki yıl önce, bugün." Bardaktan boşalırcasına yağan yağmurun altında durup neden bunları konuştuğumuzu anlamasam da merakla devam etmesini bekledim.

LAVİNİAWhere stories live. Discover now