Üçüncü Kitap - 13. Bölüm

5.3K 529 439
                                    

Herkese merhaba!

Normalde bölüm erken gelecekti ama elektrikler falan kesildi, şudur budur o yüzden yayınlayamadım.

Oylamayı ve yorum atmayı unutmayın.

Hataları söylerseniz sevinirim.

Ben bölümü yazarken ağladım. Belki o sahneleri okurken siz ağlamazsınız. Bilemiyorum valla.

Medyadaki şarkıyı da kitabımda babası ile sıkıntılar yaşayan karakterlerime ithaf ediyorum...

Keyifli okumalar.

^^^^^^

Sefa Ayves...

"Ne diyorsun lan?!" diyerek konuştum kaşlarımı çatarak.

"Yarın taburcu oluyorum. Daha detaylı konuşabiliriz." dediğinde Ayberk, bir elimi belime koyup, bir elimle de alnımı ovuşturdum.

Odanın kapısı açılınca arkamı döndüm. Siyah takım elbiseli bir adam girip bana anlamayarak bakınca, Ayberk açıklama yaptı. "Arkadaşım beni görmeye gelmiş."

Ayberk'e kısa bir bakış atıp hiçbir şey demeden odadan çıktım ve tekrar Melih'in odasına yaklaştım. Kapının önünde bizimkileri görünce yanlarında durdum. "Ne oldu?" diye sordum.

"Salih ve Hazar yanında kalacak. Birazdan da polisler gelip, ifade alacaklar. Bizde evlere dağılıyoruz." diyerek açıklama yaptı Ozan.

Kafamı salladım. Onlar giderken bende içeri girdim. Salih ve Hazar içerideydi. "Başın ağrıyor mu?" diye sordum.

"Biraz." dediğinde kafamı salladım.

"Ben gidiyorum. Öğleden sonra yine gelirim." dedim. "Bi' sözün isteğin var mı kardeşim?"

"Eyvallah." dedi. "Eve sağsalim git. Gelmene de gerek yok."

"Geleceğim. Bir şey olursa çaldırın. Allah'a emanet." dedim ve odadan çıkıp, aşağıya indim.

Eve geldiğimde motordan inip yukarı çıktım ve anahtarımla kapıyı açtım. İçeri sessizce girdim ve önce annemin odasına gidip, uyuyup, uyumadığını kontrol ettim. Uyuyordu. Banyo yapıp rahatlamak istiyordum ama elimi yeni sarmışlardı ve yaralı elle hiç kendimi yıkayabileceğimi sanmıyordum. Üzerimi değiştirip yatağıma girdim ve yorgunlukla gözlerimi kapattım.

Şirin Berma...

Samet'in gelip saçlarıma dokunmasıyla gözlerimi aralamıştım. Gözleri kızarmıştı. "Ne oldu?" diyerek, yarı açık gözlerimle ona baktım. Boynuma bir anda sarılınca, ellerimi beline sardı.

"Abla, neden hep yaralanıyorsun?" diyerek, burnunu çekerek konuştu.

"Oy, kıyamam ben sana." dedim, saçlarını öperken.

"Başın acıyor mu?"

"Birazcık."

"Geçmiş olsun. Sana dua okuyacağım." Üzerimden hışımla ayrılıp kapıya doğru koşunca, "Nereye?" diye sordum.

"Abdest alacağım, sonra sana dua edeceğim."

Odadan hızla çıkınca, güldüm. Ama ben yerdim bu çocuğu cidden! Yastığımın altındaki telefonumu alıp saate baktım.

12:23

Yorganımı ittirip doğruldum ve gözlerimi ovuşturdum. O anda odama babam girdi. "Uyanmışsın. Günaydın."

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin