Üçüncü Kitap - 16. Bölüm

4.8K 513 403
                                    

Selam Millet!


Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın.

Çok heyecanlı bir yerde bıraktımkusurabakmayın aokaoakwwkka

^^^^^^^
Melih Seçkin...

Yorgunlukla eve gelmiştim ve direkt kendimi uykunun kollarına bırakmıştım. Şimdi yine baş ağrısıyla uyanmıştım ve yatağımda oturur pozisyon almış başımı ovuşturuyordum. Çok fazla yorucu bir gün geçirmiştik. Hastahaneden yeni taburcu olmama rağmen yerimde durmayıp nasıl işlere bulaşmıştım? Aslında o adamları polisin eline vermek yerine kendi ellerimle bir güzel dövecektim ama kanun bir yerde 'dur' diyordu artık. Abi organ mafyalığı nedir ya? Bende organ mafyasıyım! Arkadaşlarımın ciğerini, böbreğini yiyorum yani!

Yataktan ayaklarımı sarkıtıp odamdan çıktım ve mutfağa girip kendime bir ağrı kesici buldum. "Dur." diyerek babam girince mutfağa, bir an da elimdeki ilaç yere düşerken, çekinerek geri bir adım attım. "Yemek yemeden ilaç içemezsin!"

Babama şaşkınca bakmaya devam ederken, yanıma gelip kolumdan tuttu ve beni mutfaktan çıkardı. İlk kez vurmak dışında bana dokunuyordu ve bu dokunuş bana iyi hissettirsede içimde oluşan kötü his ağır basıyordu. Kafamı kaldırıp duvar saatine baktığımda, saatin dokuz olduğunu gördüm. Babamla aramızda sessizlik oluşurken, saatten gelen ses sanki kötü bir olayın habercisiymiş gibi çığlık atıyordu. Saat ilerledikçe kötü his içimde kocaman bir fırtına olmasına sebep oluyordu ve ben bunu içime sığdıramıyordum.

"Melih!" diyerek ismimi söyleyen babama baktım. "Yüzün bembeyaz oldu! İyi misin?"

Kafamı salladım. "Bir şeyler yesem iyi olur." diyerek ayağa kalkmaya yeltendim ama babam yine bana dokunarak kalkmama izin vermedi.

Gözlerim kolumdaki elindeyken o konuşmaya başlamıştı. "Ben dışardan söyledim." Gözlerim yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Ağır ağır kafamı kaldırıp babama baktım ve kolumu geri çekip bana dokunmasına izin vermedim.

"Yapma bunu bana!" diyerek titreyen sesimle konuştum. "Şimdi toplayıp, daha sonra dökme! Lütfen!"

"Melih." diye mırıldandı babam ve bir süre yüzüme baktıktan sonra ayağa kalktı. "Sofrayı kurayım istersen!"

Kafamı salladığımda yanımdan ayrıldı. Odamdan gelen telefonumun sesi ile oturduğum koltuktan kalkıp odama girdim. Odaya gelen kadar aramayı sonlandırmıştı. Arayanın Kadir olduğunu gördüğümde ekranı açtım. Gruptan mesaj geldiğini görünce önce mesajlara bakmaya karar verdim.

Semra: Neden içimde çok kötü bir his var?

Ozan: Yemin olsun benimde içim pek rahat değil.

Duygu: Siz zor bir gün geçirdiniz de, Semra, sen neden kötü hissediyorsun?

Ece: Bende huzursuzum. Sende yok mu bir şeyler?

Duygu: İçimde bir sıkıntı var ama bunu kötü bir şey olmuş gibi yorumlamıyorum. Canım sıkıldığı içindir.

Umut: Bir insan ne kadar duygusuz olur, oynat bakalım.

Murat: Hayatım çok haklısın KSNSKALAKALSMA

Emrah: Doğru söyleyin, sevgili misiniz?

Umut: Si... Oradan! Ben kızlardan hoşlanıyorum! Boş yapmayın!

Şeyma: Sakin ol yiğidim!

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin