55.Bölüm: ATEŞ HATTI

476K 20.6K 66.6K
                                    

Bol bol yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın ateş parçalarım 🔥


It's Got My Name On It (feat. Sarah Reeves) - Tommee Profitt

Theme de Gino (From Deux Hommes Dans La Villie) - Philippe Sarde

Destiny - Unsun

I'm Calling - Angtoria





55.Bölüm: ATEŞ HATTI

Öldürmek iyi hissettirdiği sürece kim ne derse desin hasta bir zihinden ötesi olamayacaktım. Ve bana iyi hissettiren şey sadece öldürmek değildi, kurbanın gözlerindeki o acı ve çaresizlik hissinden besleniyordum. Kandan beslenen bir vampir gibiydim, tek fark kanı içmiyordum.

Şimdi karşımda çırpınan adama bakarken, daha fazlasını istemekten kendimi alamıyordum. Vücudunun her tarafına geçirdiğim kancalar, derisini yarmıştı. Göz kapaklarının hemen üstündeki kaşları, kollarının ve bacaklarının farklı bölgeleri, kulak memeleri, yanakları...

"Lütfen," diye sayıklıyordu ama ter tarafı kancalarla yarıldığı için ne dediği pek anlaşılamıyordu.

"Ölmemek için sana yalvaran o kadın da eminim lütfen demiştir ve eminim sen de benim kadar bu lütfenlerin zevk vermekten başka bir işe yaramadığını iyi biliyorsundur Mahir."

"Ben," Kelimeleri o kadar zor çıkarıyordu ki hırıltılı sesi pek anlaşılmıyordu. "İsteyerek yapmadım."

"Ben de isteyerek yapmıyorum ki! Sizin gibi piçler yüzünden yapıyorum, zorunda kalıyorum." Keyifli bir zorundalık...

"Üniversite öğrencisi gencecik bir kızla yasak ilişki yaşıyorsun, kız senden ayrılmak istediğindeyse..." Durdum, ona biraz daha yakınlaştım. "Onu önce kemiklerini kırıp bayıltana kadar dövüyorsun, daha sonra onu canlı canlı bir varile koyup yakıyorsun!"

"O bana saldırdı," derken gözlerinden yaşlar akıyordu. "Onu çok seviyordum, karıma anlatmakla tehdit etti. Asıl ben ayrılmak istiyordum," Elimi yanağındaki çengele götürüp demirini sertçe çektiğimde ağlamayla karışık bir acıyla inledi.

Kancaları hayati yerlere takmamıştım. Kancalar gerilerek tenini kopardığında, tamamen çıktığında ölmeyecek ama dehşet bir acı çekecekti.

"Dediklerin doğru diyelim ki hiç sanmıyorum, bu gencecik bir kızı yakarak öldürmende seni haklı mı çıkarıyor?" Güldüm. "Hayır Mahir hayır, burası mahkeme değil, ben de kravat taktın diye sana iyi hal indirimi verecek o hâkim değilim. Ben kimim biliyor musun? Ben bu gece o öldürdüğün genç kızım, seni mükemmel bir acıyla öldürmeden de huzura kavuşamayacağım."

"Yalvarırım, iki çocuğum var benim." Güldüm, yüksek seste gülerken bu gülüş bir animasyon filmindeki kötü cadının gülüşü kadar sinir bozucuydu.

"Çocukların senin gibi bir şerefsizi bu dünyadan sildiğim için bana minnet duyacaklardır."

"Beni tehdit ediyordu, başka seçeneğim kalmamıştı!" derken bacağındaki çengelin zincirini elime aldım. Kolları tavandaki zincirli kelepçelere bağlıydı, ayakları da yerdeki kelepçelere bağlıydı. Bacağına bağlı kancanın zincirini elime aldım. Tüm gücümle çektiğimde eti kopmaya başladı, çok hızlı yapmıyordum daha fazla acı çekmesi için. Eti yavaş yavaş derisinden ayrılırken çığlıklarına karışan cıvık ses boş hangarda yankılanıyordu.

ATEŞPARE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin