18. { ~GİZEM MESAJ ~ }

13.7K 502 78
                                    

Sara Pars'ın ani freniyle sarsılınca kısa süreliğine yitirdiği benliği yerine geldi. Gözünün önünde abisinin içinde olduğu ambulans cayır cayır yanıyor. Etrafı bir anda savaş alanına dönüşmeye başlıyordu. Hızla arabadan indiğinde ambulanstan duydukları patlama sesiyle alevler git gide çoğalmaya başladı. Ayaklarında derman kalmayan Sara son gücüyle ambulansa koşacakken Pars'ın kolundan tutmasıyla sendeledi.

Beş tane zırhlı aracın hızla üstlerine doğru geldiğini gören Pars saldırıya uğradıklarını anlamıştı. Saniyelerle yarışıyorlarken Sara için zaman durma noktasındaydı. Etrafındaki herşey ağır çekimdeymiş gibi gözükürken hızla abisinin içinde olduğu ambulansa baktı. Orda ise tam tersineydi zaman olduğundan daha hızlı akıyor gibiydi. Zırhlı araçların ateş açması sonucu arabaya binmeye vakitleri olmamıştı. Pars hızla Sara'yı arabanın arkasına doğru sürükledi.

Taramalıların sesi ardı ardına duyulurken Sara Pars'ın omzuna yüzünü bastırarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Elinden hiç bir şey gelmemesi abisini ölüme terk ediyor olmasına dayanamayınca Pars'ın kollarına halsiz ve bitkin bir halde yığıldı.
K

endilerine doğru açılan ateş kesilince zırhlı araçlar hızla uzaklaştı. Büyük lastiklerinin oluşturduğu toz bulutuda kaybolunca geriye alevler içinde yanan ambulans kalmıştı. Demir Pars ve Sara'nın iyi olduğunu görünce vurulan adamlarını kontrol etmeye başladı.

Pars kollarında yarı baygın şekilde yatan Sara'yı kucağına alarak arabaya doğru ilerlerken Sara gözü önünde cayır cayır yanan ambulansa baktı. Pars'ın kucağından inip her ne kadar mümkün olmasada abisinin yanına gidip onu kurtarmak istedi. Ama hareket edemedi. Mert'in işkenceci ve şuan yaşadığı acıdan vücudunu hissetmiyor. Kolunu bile kıpırdatamıyordu.

~ BİR YIL SONRA ~

Pars İspanya'daki yeni yatırımı için alacağı arsayı gezerken asistanının hatırlatmasıyla saatine baktı. Akşam ki iş yemeğine 1 saat kalmıştı. Geç kalmamak için geziyi yarıda keserek elinde ki dosyayı yardımcısına uzattı. Diğer koruma Pars'ı takip edeceği sırada gelmemesini tek gideceğini söyleyerek arabasına binerek arsa'dan ayrıldı.
Demir akşam ki iş yemeğine gitmesi için Pars'ı zar zor ikna etmişti. Genelde bu tür görüşmeleri kendisi yapıyordu. Lakin Pars Demir'in ısrarı üzerine istemesede kabul etmek zorunda kalmıştı. Restorantın önüne gelince arabanın anahtarını vale ye verdi. İçeri girdiğinde loş ışık ve  bir masa haricinde diğer masaların boş olduğunu görmesi şüpheli adımlarla masaya ilerlemesine neden oldu. Pars'ın adım seslerini duyan Sara hafifçe arkasına döndü.

"Merhaba Pars."

Pars Sara'yla göz göze gelince anlık bir duraksama yaşadı. İçinde anlam veremediği bir kıpırtı hissetti. Heyecan mutluluk karışımı bu kıpırtıya sinirlenmişti. Çünkü Sara'ya karşı kontrol edemediği bu hisleri hissetmek istemiyordu. Son ayrılmalarında zar zor bastırdığı duygular sanki tekrar alevleniyordu. Sara'yı en son o vahim olayın olduğu gün görmüştü ve olayın üzerinden tam 1 yıl geçmişti. O günden beri Sara'nın isteği üzerine görüşmemişler, şuana kadar hayatına kısa süreliğine giren bu kadına karşı bastırdığı duyguların yok ettiğini sanmıştı.

Sara "Yoksa unuttun mu beni ?'' diyerek gülümsediğinde Pars kendisine gelerek masaya oturdu.

"Merhaba avukat.'' dediğinde yüzünde bir gülümseme belirdi. Sara'yı bu denli neşeli görmek içini rahatlatmıştı. Abisinin ölümünden bizzat kendisini sorumlu tutuyor o günden beri vicdan azabı çekiyordu. Ortamdaki sessizliği Sara'nın;

"Emrivaki yapmayı sevdiğin için bende böyle bir buluşma ayarladım. İlk tanıştığımız günkü gibi. Beğendin mi?" diyerek şarabından bir yudum aldı.
Sara'nın adeta gözlerinin içi parlıyor etrafina neşe saçıyordu. Pars bu duruma oldukça şaşırsada keyfi yerine gelmişti. 1 sene boyunca içindeki keder sanki uçup gitmişti. Sara'yla ilk tanıştıkları zaman Sara'nın gözlerinde gördüğü hayat enerjisi adeta tekrar doğmuştu. Bunun nedenini de deli gibi merak ediyordu. Pars'ta yüzüne hafif bir tebessüm yerleştirerek;

" Evet beğendim. Ama bir yerden tanıdık geliyor.'' diyerek maziye gönderme yaptı. Sara'nın neşesi kısa sürmüşe benziyordu ki Pars'ın gözlerine bakarak ciddi bir tavırla;

"Bunca zaman sonra seninle buluşmak istememin sebebi bir kaç gün önce aldığım bir mesaj."dedi.
Pars Sara'nın ses tonundan bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı. Pür dikkat Sara'yı dinliyordu.

"1 yıl önce senin beni tehdit ederek zorla kendine yardım ettirdiğin gibi şimdide ben hayatıma mal olan bu yardımın karşılığını istiyorum." Pars anlık ne diyeceğini bilemedi. Sadece mimikleriyle Sara'yı onayladı. Bunun üzerine Sara söze,

"Bana gelen mesajta abimin hayatta olduğu yazıyordu. Ardından abimin yaşadığına dair bir video geldi." dediğinde Pars duyduklarına anlam vermeye çabalayarak ellerini masaya koydu.

"Sara acını anlamaya çalışıyorum. Ama ikimiz oradaydık biliyorsu..." Sara Pars'ın sözünü kesti.

"Delirmedim. Pars. Bende ilk inanmadım zaten ama. Video geldi."

"Üstünde oynama yapmış olabilirler."

"Kontrol ettirdim. Videoda herhangi bir oynama yok." diyerek telefonuna gelen mesajı açtı ve Parsa verdi.

0530321****: Merhaba Sara. İçine yerleştirdiğim kor ateşi bugün söndürme zamanı geldi.

0530321****: Uğruna herşeyi göze alıp yaptığın abin yaşıyor. Bir plan dahilinde ölmesi gerektiğine inanman gerekiyordu. Zamanı gelince kim olduğumu ve neden bu planı yaptığımı öğreneceksin.

0530321****: Şimdi bilmen gereken şey abinin yaşıyor olduğu. İnanman için bir video atacağım ve planın nasıl işlediğini anlatacağım.

0530321****: 486 MB indir

0530321****: Merakla sana bir sonraki atacağımız mesajı bekle. Ama o sırada Pars'tan yardım alabilirsin. Çünkü onun yardımı olmadan dediklerimi başaramazsın."

0530321****: Telefon numarasını aratmakla uğraşma sürekli farklı hat üzerinden iletişime geçeceğim seninle.


Pars telefonu Sara'ya vererek sitem içinde baktı.

"Mesajı aldığın gibi bana ulaşmalıydın. Her an tehlikedesin Sara."

"Sana ulaşmak o kadarda kolay değil. Mesajı aldığım gibi İspanya'ya gelmekte."

"Mesaj atabilirdin."

"Benim için bu kadar önemli bir şeyi seninle nasıl mesajta konuşabilirim. Şimdi önemli olan bu değil. Abim yaşıyor. Bana yardım etmelisin."

"Öncelikle eve gidelim şuan bile izleniyor olabiliriz."

"Yardım edicek misin?"

"Eve gidelim dedim."

"Yardım edip etmeyeceğini söylemeden şuradan şuraya bir adım dahi atmam."

"Yardım edeceğim. Oldu mu? Hadi."

Pars'ın eline bir fırsat geçmişti. Engin komiseri sağ salim bulup Sara'yla kavuşmasını sağlayacak böylece Sara'yı zorla soktuğu bu karanlık dünya ve yaşattıkları için bu şekilde özür dilemiş olacaktı.
Restoranttan çıkarak arabaya bindiklerinde arabada yol boyu sessizlik hakimdi. İkiside düşünüyordu. Bu kişi kimdi ve ne istiyordu.

Lütfen oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın....

KARANLIK +18 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin