8

87 22 25
                                    

19 Mayıs 2015/ Pazartesi ''Sanem Öz'ün güncesinden''

Normalde pazartesi günlerini hiç sevmem ama Bartu'yu görecek olduğum için aşırı heyecanlıyım. Bir o kadar da yorgun ve düşünceliyim. Bugün pek de erken kalkamadım. Okula 1 buçuk saat kalmıştı, aceleyle duş aldım ve formalarımı giydim. Bu arada az önce annem aradı, babaannemin durumunun daha da kötüye gittiğini söyledi. Babam zaten ben çok küçükken vefat etti, annem ise 5 gündür İstanbul'da babaannemin yanında. Ben de evde tek başıma kalmak durumundayım... Annemden izin aldım, bu gece Sudelere gideceğim. Her neyse okulda yazmaya devam ederim, şimdi çıkmam lazım, en geç yarım saat sonra okulda olup törene gecikmemeliyim.

...

Şuan birinci dersteyiz. Bartu'nun sevgi dolu bakışlarına şahit olmak beni mutlu ettiği gibi, Edaları da kıskandırdığı apaçık ortada. Onun duygusal yönünü görmek gerçekten çok değişik hissettiriyor...

Sonunda teneffüs zili çaldı, ilk defa kalem ve defterlerimi toplamadan sıramdan kalktım. Kaya sınıf kapısının önüne geçmiş bana sesleniyordu. Elimden tuttu ve merdivenleri işaret etti. Ben de onaylarcasına başımı salladım. Bahçeye indik. Okulun yeni, kimseye yüz vermeyen ve gizemli çocuğunun yanında bir kız görmek herkesi çok şaşırtmış gibiydi, hele ki el ele... Bu sayede Bartu'nun çevresindeki kalabalığın dineceğini düşündüm ve derin bir oh çektim.

Yanımda olması en güzel şey benim için, çok büyük bir nimet. Elleri ellerimde, gözleri gözlerimde...Her zerresine aşığım. Tek bir bakışı beni benden almaya yetiyor. En küçük gülümsemesi için herkesi karşıma alırım.

***

19 Mayıs 2015/ Pazartesi ''Bartu Yılmaz'ın güncesinden''

Teneffüste Sanem ile dışarı çıktık. Bana öyle güzel bakıyor ki, kalbimin ritmimi hızlandırıyor. Başını omzuma yasladı ellerimi tuttu ve bir anda ağlamaya başladı, o an yüreğim paramparça oldu. ''Ya ayrılırsak, ya ellerimiz ayrılırsa birbirinden, kalbimiz soğursa sonsuza dek...'' dilinden dökülüverdi bu sözcükler. ''Asla ayrılmayacağız güzelim, nereden çıktı bu şimdi, güzel dudaklarına bu sözler yakışmıyor.'' diye karşılık verdim. O mutlu olmayı hak ediyor, ben de onun mutluluğu için gerekirse herkesi karşıma alacağım. ''Bilmiyorum, sanki her şey bir rüyaymış ve biz de birazdan uyanacakmışız gibi geliyor, Bartu, ben sensiz ne yaparım?'' Hayretle gözlerine bakmaya devam ettim: '' Rüya değil bir tanem, rüya değil...Aşkımız kadar gerçek olamaz hiç bir şey...''

AY IŞIĞI (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin