47. Sil Baştan Yaz

124 13 10
                                    

Bu bölüm benim aşırı hoşuma gitti, Gece ve Batuhan'ı bu şekilde yazmak gerçekten o kadar mükemmel ki...

Tiktok Hesabım, 1hayalperesstt
Bol bol kitapla ilgili videolar var, her bölümden önce atıyorum, izleyebilirsiniz, alıntılar da atıyorum.

Sizi seviyorum bebeklerim, iyi okumalar...

🌑

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌑

Bir düşünün, elinize bir kalem veriliyor ve o kalemle siz geleceğinizi çizebilirsiniz. Bunun için yalnızca gerçekten istemeniz ve çabalamanız yeterli. Hayallerinize kavuşmak, hayallerinize giden yolda çabalamak ve sonucunda o hayale kavuşmak. Şimdi size bir haberim var, bu zaten bizim elimizde. O kalem bizim elimizde, fakat biz o kalemi tuttuğumuzun farkında bile değiliz.

Ben o kalemden haberdar olduğumda, hafızam gitmişti. Öyle bir gitmişti ki, o zindandan sonrası yoktu. 15 yaşımdan sonrası yoktu, çünkü 15 yaşımdan sonra, öncesi gibi acıdan ibaretti, ancak sonrası kaldıramayacağım kadar fazla, zihnimin kabul edemeyeceği kadar yorucuydu. Ben de o kalemi fark ettim, kaderimi çizebileceğimi anladım ve çizdim.

Kaderim şarkı söylemekti.

Annemin bana bıraktığı en güzel miras, iki taneydi
Biri, gücüydü. Diğeri ise sesi. Sesimin güzelliği annemden geliyordu. Gücüm de öyle. Ve bunlar beni ayakta tutan, beni var eden şeylerdi.

Kaderim sesimdi.

Kaderim sahneydi ve kimse kaderinden, ait olduğu yerden kaçamazdım.

Yapmak istediğim şey, aptal bir masada ölüm kararlarını vermek, operasyonlara girmek, insan öldürmek falan değildi, ben polis değildim. Ya da sadece popülerliği kaybetmemek, bu paranın nereden geldiğini insanların sorgulamaması için dergilerin kapaklarına pozlar verecek, konuşmalar yapacak, defilelerde kullanılacak biri değilim ben, ben manken de değildim. Ben bunların hiçbiri değildim, ben sanatçıydım.

Benim ruhum sanatçıydı. Geceye ait, aya aşık, yıldızlara hayran, bulutlarla beraber ama her zaman değil, güneşi görmesi imkansız, denizle ise kavuşması imkansız olan o sanatçıydım ben. Etrafım imkansızlıkla doluydu.

Sil baştan başlamak mümkündü, buna inancım vardı, çünkü neden olmasındı ki? Tanrı bana bir şans daha vermişti, bakmıştım ki, dayanamıyorum. Ne hafızam, ne beynim, ne bedenim, ne de kalbim artık kaldırmıyor. Gözlerim artık yaşları taşıyamıyor, benden yükümü aldı. Ağır yüklerim olduğunu, kendime yazdığım notlardan biliyordum. Bencil olduğumu iddia ederken, kendim dışında herkes için çabaladığımı biliyorum. Bencilliğe bizzat kendim maruz kaldığımı biliyorum. Bütün sevdiklerim tarafından ihanete uğradığımı biliyorum.

Her şeyi aslında üstün körü biliyorum, ama kalbimin hanı diye bahsettiğim kişiyi bilmiyorum. Tanımıyorum. Kim, nasıl biri, nasıl onu bu kadar sevdim, bilmiyorum. Ondan hiç bahsetmiyorum, sıfır. Ondan bahsetmek bile istememişim, ama acımı yazmışım. Bir sayfaya siyah tükenmez kalemle şunu yazmışım...

GECE MAVİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin