3.3

21.2K 966 143
                                    

tuğra: sen mi yaptın? (14.36)

bade: neyi? (14.40)

tuğra: okulun instagram sayfasına bana gelen mesajların ss'ini sen mi gönderdin? (14.41)

bade: yeterince belli değil mi zaten?

tuğra yazıyor...

çevrimiçi

yazıyor...

bade: buraya gel

bade: konum

bade: konuşacağız

tuğra çevrimdışı

Tuğra'ya konumunu attığım boş konferans salonundaki köşede duran öğretmenlere ait olan masasının üzerine oturmuş, ayaklarımı aşağıya sallandırıyordum.

Meriç dakikalar önce bana Tuğra ile kampüste olduklarına dair bir şeyler zırvalamıştı ama onların yanına gitmeye üşendiğim için ben de Tuğra'yı yanıma çağırmaya karar vermiştim.

Hem konuşmamız gereken bir fotoğraf olayı vardı. Üstüne üstlük bir de onların yanına gidersem iki saat boyunca Meriç ile Yaman'a yaşananları açıklama derdiyle uğraşacaktım. Şu an istediğim en son şey bile bu değildi.

Dün gece saat 1 civarı o ekran fotoğraflarının paylaşılmasının üzerine Ece tabii ki de bugün okula gelmemişti. Tuğra da muhtemelen haberleri okula gelince Meriçler'den duymuştu. Aksi takdirde gece boyunca çoktan bu olayın konuşmasını yapmıştık.

Ben düşüncelerime dalmış bir şekilde masadan sallandırdığım ayaklarımı izlerken kapının aralanmasıyla bakışlarımı hızla o tarafa çevirdim. Tuğra gelmişti.

"Şimdi de ayağına çağırılıyorum. Hayırdır, iyice köle mi belledin sen beni kendine?"

Omuz silktim.

"Nur cemalini göreyim de kendime geleyim dedim yakışıklım. Olamaz mı?"

Gözlerini devirdi ve adımlarını birkaç adım ötemde durdurdu. Ben de kollarımı geriye doğru masaya yaslayarak hafifçe geri kaymıştım oturduğum yerde.

Tuğra karşımda öylece dikilirken "Niye yaptın bunu?" diye sordu. Sesinde suçlayıcı bir ifade yoktu. Daha ziyade aklımdan geçenleri merak ediyor gibiydi.

"Aramızdaki mesafeden hoşlanmadım. Yaklaşsana biraz."

En azından temas hâlinde olursak konuşmamız kavga boyutuna ulaştığı anda onu öperek susturabilirdim. Bu tür fırsatları değerlendirmek lazımdı canım...

Kollarımı havaya kaldırıp ona doğru uzatırken Tuğra oflayıp bana doğru bir adım daha attı. Çok geçmeden ayırdığım bacaklarımın arasına vücudunu sokarken ben de kollarımı onun boynuna dolamıştım.

En sonki mesajlaşmamızda kavga etmemize rağmen şu an nasıl bu hâlde olduğumuzu sorgulamayı bırakalı çok olmuştu ama yine de insan şaşırmadan edemiyordu. Sanırım ikimiz de birbirimize karşı koyamıyorduk artık.

"Anlatacak mısın Bade?"

Derin bir nefes alıp dudaklarımı araladım.

socialiteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin