[tuğra]
Yaklaşık olarak yarım saattir Bade'nin bu akşam için bizi getirdiği mekândaydık. Ben onun önerisi neticesinde falafel söylemiştim. Açıkçası yemeği çok da ayırt etmediğim için ne yediğimin pek de bir önemi yoktu. O yüzden üsteleme gereği duymamıştım.
Nasıl olsa bu akşam için Bade'nin istekleri önemliydi.
O ise kendisine keten tohumu ve kabak çekirdeği içeren avakadolu saçma salak bir salata söylemişti. O kadar garip şeyler yiyordu ki bazen ben bile anlam veremiyordum bu kıza.
Son olarak ortaya kırmızı şarap sipariş vermiştik. En azından bu akşam mideme tadının aşina olduğu bir şeyler giriyordu...
Yemeklerimiz geldiğinde kısaca günümüzün nasıl geçtiğine dair konuşmuş olmak için konuşmuş, her normal çiftin (!) geçirebileceği kadar normal bir yemek faslı geçirmiştik. Sanırım her şey şimdilik yolunda gidiyordu.
"O şey seni doyurmayacaksa başka bir şeyler daha söyleyelim."
Ona yönelik konuşmamla bakışlarını önündeki salata kasesine çevirdi. Ardından "Saçmalama Tuğra. Bunun üzerine hiçbir şey yiyemem artık," diye cevap verdi. Ben de omuz silkerek karşılık verdim.
"Sen bilirsin. Sonra Tuğra beni yemeğe çıkardı aç bıraktı falan deme de arkamdan."
Güldü.
"Demem, merak etme."
Bir şey söylemeden önümdeki yemeğe devam ettim. Bade arada yan masalardaki tanıdığı kişilere gülümsemeyle selam verirken bense onu umursamadan öylece yemeğime devam ediyordum. Yesem bile asla doymayacağım yemeğime.
"Bugün için teşekkür ederim Tuğra. Daha önce kimse benimle vegan restoranına yemek yemeye gelmemişti."
Onun yüzündeki samimi gülümsemeyle söylediği şeye yönelik ben de "Teşekkür edilecek bir şey yok. Benim için de bir ilk oldu," dedim. Normalde önünden dahi geçmeyeceğim bir yerdi ama işte hayat insana yapmam dediği şeyleri yaptırıyordu.
"Beğendin değil mi yemeğini?"
Onu kısaca onaylayıp biten tabağın üzerine şarabımı yudumlamaya başladım. Bade henüz yemeğini bitirmemiş olmasına rağmen bana eşlik ettiğinde tabağındakilere devam etmeyeceğini anlamak çok da zor olmamıştı.
Oturduğum sandalyede geriye yaslanıp Bade'yi izledim. O da aynı şekilde gözlerini bana dikmiş bir vaziyette gülümseyerek içkisini içiyordu.
Anlaşılan bugün diğer günlerin aksine pençesini çıkarmak yerine sakin bir akşam geçirmeye çalışıyordu. Normalde rol yaptığımız zamanlar haricinde birbirimizle atışmadan 15 dakikadan fazla bir süre duramıyorduk çünkü.
Ben öylece onu izlerken telefonuma gelen bildirim sesiyle gözlerimi ondan çekmiş, masanın üzerinde duran telefonuma uzanmıştım. Sınıf grubundan peş peşe gelen bildirimler herkesin yine ödev hakkında bir şeyler zırvaladıklarını gösteriyordu.
Ben bildirimleri mesajlara girmeden ana ekrandan okumaya daldığımda çok geçmeden bacağıma temas eden şeyle ellerim telefon ekranında duraksadı. Bade topuklu ayakkabısının ucunu pantolonumun üzerinden bacağıma sürtüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
socialite
Teen Fiction[texting] bade: sevgilim olman karşılığında haftalık 4.000₺? tuğra: güzel şakaymış :d (❕bazı bölümler argo, küfür ve cinsellik içerir. ) 15.07.2022