Kırk Üçüncü Bölüm

108K 8.2K 2.8K
                                    

Selamlar, nasılsınız? Görüşmeyeli neler yaptınız?

Acayip özledik, böyle bir özlemek yok 🖤

Keyifle okuyun, yorumlarda buluşalım.

Bölüme geçmeden şuraya bir 🖤'inizi alırım.

Bölüme geçmeden şuraya bir 🖤'inizi alırım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hep sana gelmek isterim, güzel bebeğim.

Bir adam nasıl bu kadar güzel sevebilirdi ki?

Elimi göğsüne koydum ve öne doğru küçük bir adım atarak mesafemizi azalttım. Kirpiklerimin arasından etkilendiğimi ayan beyan eden bakışlar attım. "Gitmemem için yapıyorsan, başarıyorsun. Sen böyle konuşunca yanından ayrılasım gelmiyor,"

Keskin bakışlarıyla arkamdaki apartmana baktı. "Seni biraz daha alıkoyarsam babandan azar işitebilirim. Aramız zaten bozuk, iyice kötüleştirmeyelim,"

Alt dudağım üzüntüyle büküldü. "Aranız düzelecek, zamana ihtiyacı var. Şimdi öfkesi çok taze. Babam mantıklı biridir."

Çenemin ucundan tutup başımı kaldırdı. "Sen onun en kıymetlisisin Asu. Baban kızmakta haklı ama beni dinlemeyi denese, problem hallolacak. Bir de bunun için kendini üzme, ben halledeceğim. Tamam mı?"

"Hı-hım," dedim.

Dilini dudaklarının üzerinden bir kez geçti ve yüzünü bana eğdi. Dudağımın kenarına yaslanan ıslak dudaklarıyla kalbim güm güm çarptı. Sıcacık bir öpücük bırakıp geri çekildi. 

Gözlerimi art arda kırpışırdım. Aniden öpünce küçük çaplı şok yaşıyordum. Şaşkın bakışlarım onu güldürdü. 

Avcuyla yanağımı kavrayıp baş parmağıyla öptüğü kısımdaki ıslaklığı sildi. Çatılan kaşlarıyla sitem ederek konuştu. "Müptela ettin beni kendine anasını satayım. Gel de bırak bırakabilirsen,"

Başımı omzuma yatırdım. "Kovayım seni," dedim.

"Sinirlenirsem seni omzuma atıp yanımda götürme ihtimalimi de göz önünde bulundur,"

"Git hadi," dedim gülümsemem genişlerken. "Biraz özleyelim birbirimizi."

"İnce ruhlu romantik bir herif olsaydım, yanımdayken bile özlüyorum derdim,"

Dudaklarımı büzdüm. "Hı-hı hiç öyle değilsin zaten,"

"Dudakların yeterince dikkatimi dağıtıyor, büzme yavrum. Mahallenin ortasındayız, rahatça öpemiyorum. Yapma,"

"Of Savaş ya," dedim kızgınca. Bir iki adım geriledim. "Hadi evine git. Kovuyorum seni,"

"Eyvallah hatun,"

155 POLİSİYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin