14- Av ve Avcı

25.4K 2.3K 3K
                                    

Medya: Kunt adam

Hikayeye geçmeden önce... en sevdiğiniz karakter kim? Yirmi bölüm sonra tekrar soracağım bu soruyu ahajsksşsjsj

Keyifli okumalar gençler...

Kürşat

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kürşat

Mahkemeye yalnızca iki hafta kalmıştı. Sadece 14 gün. Oturduğum sorgu odasında abimi bekliyordum, bu görüşmemizden sonra yalnızca bir defa daha görüşebilecektik bu yüzden zaman kaybetmeden adam gibi konuşmamız lazımdı.

İki defa da Devrimi gönderecektim, bir defa da Kartalı göndersem üç defa daha iletişim kurabilirdik. Teklif eden onlardı, ben de onları kullanırdım.

Saniyeler sonra kapı açıldığında hızla ayağa kalkıp yüzüne bile bakmadan kollarımı sıkıca abimin boynuna doladım.

"Abi" diye mırıldandığımda tanıdık kokusunu almayı bekledim, tek aldığım sigara kokusu oldu. "Abi çok özledim, çok özledim"

Sıkıca sardı kollarını vücuduma. "Ben de abim" dediğinde hafifçe geri çekildim ve yüzüne baktım. Dudağındaki yara izi mosmor olmuş yanağı gülen yüzümün donmasını sağladı. Suratıma bakmıyordu, bakışlarını yere dikmişti.

"Kim yaptı bunu sana" dedim kısa çaplı yaşadığım şoktan çıkar çıkmaz, elimle hızla yanaklarını kavradım, bir anlığına yüzünü buruşturdu.

Açık kahve gözleri kanlanmıştı, kumral saçları darmadağındı. Abim kesinlikle babasına çok benziyordu, tıpkı Kubat gibi.

"Abi cevap versene, kim yaptı dedim?"

Titrek bir nefes aldı ve omuzlarını düşürdü, yorgunlukla kafasını omuzuma yasladı.

"Babam" dedi.

"O mu vurdu sana?" dedim bir elimi abimin ensesine sarıp yumuşakça okşarken.

"Kavga ettik, uzun süredir eve gitmiyorum" dedi anlatmaya başlayarak. Onu tutup sandalyeye oturttum, yüzüne baktıkça içim gidiyordu.

"Ne demek eve gitmiyorum?"

"Gitmiyorum aylardır" dedi yorgunlukla. "Çok yoruldum artık Kunt, ama az kaldı biliyorum"

"Abim" dedim titreyen sesimle, onu ilk defa bu kadar dağılmış görüyordum. "Özür dilerim, ben.."

"Sakın" dedi eliyle sıkıca ensemi tutarken. "Sakın özür dileme ve sakın kararından geri dönme, tamam mı? Gideceksin buradan, o insanlarla bir daha muhattap olmanı istemiyorum"

"Babandan mı bahsediyorsun?" dediğimde gözlerime baktı.

"Atilla Tükenmezer'den bahsediyorum" dedi aniden onu çepe çevre saran öfkesiyle. "Ne o, ne Kubat ne de... annem. Seni haketmiyor hiç biri"

yara izi tacirleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin