LI - "Ölümsüzlüğün İksiri"

78.5K 6.7K 4.5K
                                    


Sevgili Karadere Konağı misafirleri;

Yıldıza basar mısınız öncelikle?

Bir yorumun bilim insanları tarafından beş yıldıza bedel olduğunu daha önce kanıtlanmıştı biliyorsunuz...

Twitter'da #SerçeyiÖldürmek etiketindeki ve buradaki yorumlarınızı dört gözle bekliyorum.

Sayaç açacağım gece. Ve instagram hesabımıza minik güzel bir çekiliş bırakacağım. Bakarsınız

İnstagram: serceyioldurmekofficial

Bölüm şarkısı: Grup Abdal - Bebeğin beşiği çamdan

Keyifle okuyun!


***

Antalya Esentepe Mahallesi'nde bugün akşam saat 21.00 sıralarında Yusuf İşeri'ye ait peçete ve kağıt imalatı yapılan fabrikada yangın çıktı. Çıkış sebebi belirlenemeyen yangın..."

"Suna Hanım," genç spikerin cümlelerini durdurmadı belki bu sesleniş ama Suna'nın dinlemese de duyduğu sesi sonlandırdı. İçi bir mumya kadar boşaltılmış bakışları hastanenin zeminine odaklanmıştı. O zeminde çok zayıf, turuncu saçlı, ürkek bir kız çocuğu vardı. Sağ gözünden firar eden yaşlar o çocuğa baktıkça zaman zaman artıyor, zaman zaman diniyordu. İçinde daha önce hiç hissetmediği bir yangın vardı, iç organlarının bir kağıt gibi tutuştuğunu hissediyordu. Adını koyamıyordu, tarif edemiyordu, baş edemiyordu.

Yabancı bir madde yanıcı bir tutum sergiliyorken çözüm yolu bulamıyordu. Kolu kanadı yanmış, birbirini yansa da tutan kanatları küçük çocukla göz göze geldiği her an, rüzgar yemiş bir sigara külü gibi dökülüyordu.

Yerinden doğruldu, başhekimin odasına doğru bitkin bir şekilde yürüdü. Meslek etiği, aldığı iletişim dersi, hasta yaklaşımı ve daha bir çok şey. Yerle bir olmuştu ama vaziyet oydu ya; içeride oturan bu kadar insan bunu yadırgamıyordu.
Önlerinde vaka, sakinlikle karşılanmayabilirdi. Bir sağlıkçıdan bunu büyük bir nikbinlik ve sükunetle anlatması beklenemezdi. Her şey olağanın dışındaydı. Ve korkunçtu. Hatta skandal. Büyük, ülkeyi ayağa kaldıracak bir skandal.

Onun için boş bırakılan koltuğa oturdu, kimsenin tam olarak yüzüne bakmadı. Bu aralar sık sık yaptığı gibi Efsun, diye adını geçirdi içinden çenesi titredi. Gülümseyerek ağlama dürtüsünü ezmeye çalıştı ama iki yaş arka arkaya sağ gözünden düştü. Bir şeyler soruldu ona zaman kaybedilmeden, elini kaldırdı bir an. Soruların sahipleri, cevap veremeyecek halde olduğunu düşündü kadınının. Harap haldeydi. Soru sormalarını beklemediler.

"Sizin sorularınızdan önce ben birkaç şey sorabilir miyim?" Önce müsade istedi. Kimler vardı odada tam olarak bilmiyordu. Elbet Efsun'la konuşmaya çalışan ama Suna kadar bile iletişim kuramayan bir psikolog. Çocuk şubeden bir iki memur. Çocuk Esirgemeden görevliler. Başhekim. Belki müfettiş.

Hepsine üstünkörü baktı. Hepsi sorusunu muhatap alsın istedi. "12 yaşınlarında bir kız çocuğunun ideal kilosunun kaç olması gerektiğini biliyor musunuz?"

SERÇEYİ ÖLDÜRMEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin