22.BÖLÜM

30.1K 1.6K 163
                                    

"Nasıl ya?" Yunus hem sinirli hem de afallamış bir vaziyetteydi.

"Valla öyle Yunus..." Daha fazla bir şey demeden dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Baban mı bir sorun yaşamış acaba birileriyle?" diye fikir yürüten Yunus, daha çok kendi kendine düşünüyor gibiydi.

"Nereye olduğunu sorarsan belki bunun hakkında daha bir fikir yürütebilirsin aşkım." Sare, Yunus'a bıkkın bir ifadeyle baktı.

"Anlamadım, nereye ki?" Şaşkınlıkla bir Sare'ye bir de bana baktı Yunus.

"Hâkkari Askeri Hastanesi..." diye mırıldandığımda Sare tekrar asabı bozulmuş gibi gözlerini devirdi. Yunus bir iki saniye neyin ne olduğunu algılayamadı. "A- Askeri? Askeri mi?"

Başımı aşağı yukarı sallayıp onayladım. Sare dik dik Yunus'un gözünün içine bakıyordu.

"Nasıl olur lan?" Siniri bozulmuş bir hâlde güldü Yunus. "N'alaka abi ya?" diye devam etti "Sen Cerrahpaşa mezunusun. GATA değil! İtiraz et kızım! Olur mu hiç öyle şey ya?"

"Valla emir yukarıdan gelince her şey oluyor hayatım..." diye mırıldandı Sare. Başını veryansınla iki yana salladı.
"Tamam, olur da bu kadar mı olur!" Başını iki yana salladı Yunus.

Sare ve Yunus benim gibi nasıl olur diye kızarken ben, gözlerim boşluğa dalmış; sinirimi bu hastanedeki herhangi birinden değil en doğru adresten çıkarmam gerektiğini düşünüyordum.

"Sakın bana bunun Akın'la bir alakası olduğunu söylemeyin!" dedi Yunus bir bana bir Sare'ye bakıyordu.

Dudaklarımı birbirine bastırdım, "Tam da ondan kaynaklandığını düşünüyorum Yunus. Hatta düşünmüyorum, yüzde yüz eminim!" dedim hızla.

Yunus'un gözleri kocaman açıldı, sinirden kıpkırmızı oldu.

"Neden lan? Ne hakla karışıyor bu adam senin hayatına? Ulan hadi o karıştı, baban nasıl onunla iş birliği tuttu? Hiç mi midesi yok bu babanın!"

"Yunus!" dedi bir anda Yunus'un dizinden tutan Sare. "Sakin ol... Tamam."

"Ya Sare, Allah aşkına sen bari bilmi- ..."

"Yunus!" dedi Sare tekrar gözlerini açarak. "Lütfen hayatım.... Sen bizi Efsun'la yalnız bırak biraz. Hem biz, kız kıza konuşalım. Şu an daha iyi olur. Ben seninle akşam ayrıyeten evde konuşurum!" Sare, Yunus'un dizine art arda iki kez vurdu.

Yunus, Sare'ye öyle bir baktı ki gözlerinde neden o kadar sinir peyda olduğunu anlayamadım.

Böyle bir huzursuzluğa sebep olduğum için başımı yere eğdim.

Akın'a bu yüzü dün sabah yaşadığımız o olağan üstü anlardan sebep ben vermiştim. Şimdiyse Yunus'un sinirinin aslında yüzde ellisini de ben hak ediyordum.

"Neyse..." dedi Yunus vazgeçmiş gibi. "Size iyi konuşmalar o zaman."

Sare, Yunus'un ardından dudaklarını birbirine bastırarak mahzun bir ifadeyle baktı. Kapıdan çıkana kadar da bakmaya devam etti.

Odada yalnız kaldığımızda camlı separatörden sırada biriken hastalara baktım.

"Hastalar var Sare..." dedim çok konuşmaya vaktimiz olmadığını ima etmek adına.

"Tamam. Ama bu, burada bitmedi Efsun. Her zaman kafana estiği gibi davranıyorsun. Sonuçları da bak şimdi gördüğün gibi senin açından hiç iyi olmuyor. Sen şimdi gideceksin yine ona esip gürleyeceksin ama o yine istediğini elde etmiş olacak! Söylesene baban da böyle değil miydi? Sen ağlayıp yakardığında bir önemi ya da bir yaptırımı yok ama o, ne isterse sen esip gürlesen bile yapıyor. Sen onun iki günde boyunduruğu altındaymış gibi neredeyse sürülüyorsun ama o gitti ve kendi isteyene kadar da dönmedi."

ATEŞ HATTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin