MODEL | +18 ( Yarı Mesajlaşma)

4

Vote ve yorum atmayı unutmayınn

Kapıyı tıklarken heyecanlıydım. Açılan kapının ardından gözüken kavruk tene gülümsedim.

"Kapıyı hep baksırla mı açarsın." Soruma gülümseyerek, kapıyı geçmem için araladı.

"Geldiğini söylediler." İçeriye geçerek çantamı koltuğa bıraktım. Büyük camın önüne ilerlediğinde havuz ve müthiş bir doğa manzarası vardı. Kokusu burnumu doldurduğun da, bir kolu belimi sararken diğerini cama yasladı. Başımı geriye doğru attım. Saçlarımın arasına öpücük bıraktı.

"Bir şeyler içmek ister misin?"

"Soğuk bir bira fena olmaz." Kafasını sallayıp dudaklarıma uzandı. Güzel dudakları dudaklarıma keşfe çıktığında elimi yanağına yerleştirdim. Son birkaç öpücük bıraktı ve çekildi.

Koltukta oturuyorduk. Ben bira içerken o viskisini yudumluyordu. Ayaklarını öndeki sehpaya uzatmış başıda koltuğa yaslı bir haldeydi. Bende hemen yamacında kolunun altında oturuyordum. Bedenimin birazı onu dönüktü. Yukarıdan bakıyordum. Beli koluma sarılıydı. Parmaklarımı saçlarımda gezdirmem onu mayıştırıyordu.

"Neden geldin. Yurtdışında işlerin daha yoğun."

"Yoğunluktan bıktım. Burasınında altta kalır yanı yokmuş zaten."

Islak dudaklarımla, dudaklarını öptüm. Üzerine eğildiğimde yan bir şekilde kucağına otutturdu.

"Burcun ne Kartal."

"Aslan. Senin?"

Kafamı salladım. birimiz ateş birimiz su burcuyduk.

"Akrep. Anlar mısın burçtan?" Yüzünü buruşturdu.

"Yo sen sordun diye sordum." Seslice güldüm.

"Adın neden Kartal?" Bir eli saçlarımda bir eli bacağımda gezintiye çıktı o sıra.

"Dedemin adıymış."

"Aa gerçekten mi?"

"Hayır." Koluna vurduğumda keyifle sırıttı.

"Babam koyu Beşiktaşlı. Bende öyleyim." Kafamı salladım.

Bacağımdaki elleri iç çamaşırıma tırmandı. Lastiğinin altında gezdirdi parmaklarını. Daha sonra eli eteğimin fermuarını açtı.

"Sar bacaklarını." Beline doladım hemen.

Odasına geldiğimizde yatağına bıraktı beni. Ayak bileğimden öpmeye başlayarak yukarıya doğru tırmandı. Ellerim çarşafı sıkıca tuttu. Öpücükleri bedenimi keşifteydi resmen. Eteğimi çektiği gibi çıkarttı bacaklarımdan. Üzerime doğru eğildi. Derin soluklarımız birbirine çarpıyordu. Kendini bana yasladığında ufak bir inilti kaçtı ağzımdan. İkimizde iç çamaşırlıydık. Ellerimi çıplak sırtına çıkarıp bir elimle ensesinden tuttum. Kendimi daha çok bastırdığımda, kısıkça bir nefes vererek Kafasını geriye attı.

"Ahu bebeğim..." boynumu buldu öpücükleri.

"Lütfen iz bırakma. İşimi biliyorsun."

"Kendimi tutmaya çalışacağım."

Dudaklarımı açıkta olan tenimin her yerinde geziniyordu. Dudaklarım sızlıyordu. Arsızca öpüşmeye devam ediyorduk. Sırtında ve omuzlarında tırnak izlerim olduğuna emindim. Titriyordum artık. Soluklarımız deli gibiydi. Islanmıştım. Üzerimde hareket ederken kendini sürtmeyi ihmal etmiyordu. İç çamaşırlarımızın varlığı tamamen işkenceydi.
Karnıma öpücüklerini indirdiğinde elleri sıkıca belimi tutuyordu.