20- İşe Yaramaz

22K 2.4K 1.7K
                                    

Medya: Kartal

Bölüm Şarkısı: Teoman, Güzel Bir Gün... Yarıladık kitabı... keyifli okumalar

 keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

- Kartal -

Öyle hızlı koşuyordum ki, derman kalmayan ayaklarım umurumda değildi. Çünkü daha büyük bir sorunum vardı, nefes alamıyordum.

Koşarken omuzumun üzerinden beni kovalayan iki babayiğite baktım, gerçekten beni yakalasalar elini ağzımdan sokup ciğerlerimi çıkartır, o ödeyemediğim paraları organımı satarak karşılarlardı.

"Dur lan!" diye bağırdı biraz daha kilolu olan, kıyamam tombiğim beni yakalayamamıştı.

Ama diğeri tazı gibiydi.

"Dur dur, bir şey yapmayacağız, dur!" dediğinde elimle ağzımı kapatıp öksürmeye devam ettim, astım ilacım sırtımdaki siyah sırt çantasının ön gözündeydi ve almak için durmam gerekiyordu.

En son dur bir şey yapmayacağız dediklerinde eve topallayarak dönmüştüm. Bu yüzden durmayada pek niyetli değildim.

Sola doğru kırılan bir yol gördüğümde hızla oraya doğru döndüm, bir an düşecek gibi olduğumda öne doğru savruldum ama düşmeden koşmaya devam ettim.

Tam o sırada az önce kıyamam dediğim tombik önüme çıktı, tüm yol kapandığı için sendeleyerek durmak zorunda kaldım. Hızla astım ilacımı alıp sıkarken daha nefeslenemeden üzerime doğru adımlamaya başladı.

"Ver o çantayı ver..." dedi, her adım attığında ufak bir zelzele yaşandığında dair yemin edebilirdim ama kanıtlayamazdım.

"Ay hoşt, amına kodumunun" dedim hızla çantamı kollarımın arasına alırken. Diğer tazı da arkamda durduğunda yutkundum.

Peter Parker gibi duvardan duvara tırmanamayacağıma göre pek kaçacak yerim kalmış gibi durmuyordu.

"Ne sakladın o çantaya?" dedi tazı gibi koşan. Kısaydı aslında, yumruğumu kafasına dik bir şekilde geçirsem deve kuşu gibi onu toprağın altına gömebilirdim ama bu sefer diğeri üzerime otururdu.

Kaşlarım çatıldı bir an farkındalıkla. "Siz beni çanta için mi kovalıyorsunuz yarım saattir?"

Tombiğin kaşları da çatıldı. "Mekandayken çanatana bir şeyler atıp kaçtın ya lan!" dediğinde dudaklarım kıvrıldı.

"Birader" dedim gülmemek için dudaklarımı dişlerken. "Siz şimdi beni borcum için kovalamıyor musunuz şimdi?"

"Salak gibi kaçmasaydın söyleyecektik borcunun kapandığını" dediklerinde kaşlarım daha da çok çatıldı.

"Sizin bu patronunuz bana aşık ha" dedim ciddiyetle.

"Ne diyorsun lan!" diye diklenen tazıya yüzümü buruşturdum ve elimi kaldırdım susması için. "Lan bir yıldır size takmadığım borç kalmadı, iki dövüyor sonra mekana çağırıp borcunu kapattım diyor. Ya salak ya da aşık bana, hangisi?"

yara izi tacirleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin