Bir Daha Asla (Part 1)

94.2K 7.1K 2.7K
                                    

Evet değerlilerim yine ben.

Cimri keklerim o yıldıza niye basmıyorsunuz. Okuma oranına göre vote sayısı gerçekten çok düşük.

Neyse aşklarım modumuzu düşürmüyoruz ve küçük bir açıklama yapıyorum. Şimdi kafamız karıştı diyenler oldu arkadaşlar hamilelikte ve o süreçte Azad ve Zerya'nın ne yaşadığını onların yüzleşmesinde karekter ağzıyla okuyacağız. İki defa aynı olayları okuyup tekrara düşmemeniz için geçiş yaptım.

Watpad hesabımı takip etmeyen arkadaşlar lütfen şurayı Jutenya_ tıklayarak takip edin. Hedefim bu ay sonuna kadar 15k koskocaman bir aile olmamıza az kaldı. Bölüm alıntıları bundan sonra panomdan gelecek ve orada daha aktifim.

Biliyorsunuz instagram hesabım kapandı. Gerekli yerlere itirazda bulundum açılır mı bilmiyorum yeni hesap açtım jutenya82 kitap editleri ve alıntıları orada izleyebilirsiniz.

Unutmayın hepiniz benim hayal dünyamın evreninde dünyama değinen yıldız tozlarısınız ve iyi ki yolunuz yoluma denk geldi. Hepinizi çok seviyorum.

Keyifli okumalar.

Bekir Mirşah ne yaptığının bilinçinde yavaş yavaş ilerliyordu. Azad'ın ve adamlarının ne yaptığını farkındaydı. Kedinin fareyle oynadığı gibi onlarla oynadıktan sonra izini kaybettiriyordu.

Azad yakında bu ülkeye görevi için gelecekti ve Bekir'in onu yanıltması gerekiyordu. Kendinden emin bir şekilde ilerledi ve kısa bir süre içinde gözleri önünde kayboldu.

Azad geldiği ülkeye kaşlarını çatar çatarak bakıyordu. Bakışlarını etrafta gezdirdi. Yüzünü sıvazlayıp, fısıldar bir şekilde "eğer buradaysan aldığım nefes niye ciğerlerimi doldurmuyor"

Kısa bir süre gözlerini kapatıp ve açtı öfkeyle Sis ve Mahi'ye dönüp "ulan gözünüzün önünde onu nasıl kaybettiniz"

İkisinden de ses çıkmıyordu çünkü Bekir Mirşah onlarla kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyordu.

Etrafına dikkatli bir şekilde bakıp "neredesin ve nasıl bir oyun oynuyorsun" dedi ve ilerledi.

Attığı bir kaç adım sonra arkasından bir çocuğun "baba" diye seslenmesi ve bir kadın " Așir" demesi aynı anda oldu. Azad duyduğu isim ve sesle kaskatı kesildi. Yavaş hareketle arkasını döndü. İki buçuk yaşlarında bir erkek çocuğu ayağına sarılıp "Baba gime" dedi.

Azad bakışlarını ona sarılan küçük çocuğa çevirdiğin de onun dolu dolu olan gözleriyle yutkunamadı. Dizlerinin üstünde çöküp ağlayan çocuğa dikkatli bir şekilde baktı. Hatırladığı detayla yutkunamadı bile bu nasıl olurdu.

Küçük çocuk gözleri dolu dolu bir şekil " baba bıakma" dedi ve kolundan tutup çekiştirilmesi aynı anda oldu.

Azad bakışlarını onu çekiştiren siyah çarşaflı kadına görünce kaşlarını çatıp "ne yaptığınızı sanıyorsunuz lütfen bırakın çocuğu"

Samira gördüğü adamla korkudan kalbinin atışını duyuyor gibiydi. Bu olmazdıa bunu hiç beklemiyordu. Allah'tan yüzünde ki tül yüzünü örttüğü için gözlerini bile göremiyordu. Sakin olup hata yapmamak için büyük bir nefes aldı ve elini kalbimin üzerine koyup kalp atışlarının eski haline gelmesine bekledi.

Kısa bir süre bekleyip "Ben onun teyzesiyim. Sizi babasına benzetti ve elimi bir anda bırakıp koştu."

Azad kaşlarını çatmıș bir şekilde çocuğa bakıp onu kolları arasına çekip onun gözlerine dikkatli bir şekilde baktı. Maviydi!

Mardin'e Tutsak. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin