2. BÖLÜM - İKİNCİ YÜZ

76.1K 823 124
                                    

"Mama, eğer söyleseydin bu adam için olduğumu, sana daha az masraf olmaya çalışırdım."

Dilini yutmuş gibi bakıyordu, kendime bir özgüven yükledim ve elimi bacağımda gezdirdim.

Gözleri bu sefer oraya indi, bu sefer ne düşündüğünü tahmin edemiyordum, yanındaki kadın; Alev'de aynı şekilde ona bakıyordu.

"Keskin." dedi birden, beklemiyordum. İsim genellikle böyle mi bahşedilirdi?

Anlamayarak ona bakmaya devam ettim, ismini zaten biliyordum. Dili tutulmuş o adam birden yok oldu, ve kuralcı adam görünümüne girdi.

"Ayağa kalk, hâlâ oturuyor musun?"

Dik bakışları o kadar keskindi ki direkt gözlerimin derinlerine iniyordu. Bir şey demeden ayağa kalktım ve dudaklarımı yaladım.

Korkutucu bir havası vardı. "Alev, sözleşme." dedi ve kaşlarım çatıldı. Lânet olsun, her zengin herif bir sözleşme imzalatmak zorunda mıydı? Köle miyim ben?

"İstemiyorum Keskin Bey, ben köle değilim, size bir zaman verip bu zamana kadar kalacağım demem ya da sizin işkencelerinize maruz kalamam."

Dudakları kıvrıldı, başı yere eğildi ve gülmeye başladı, mamada aynı şekilde gülerken anlam veremedim.

Sözleşme kâğıdı elime verildi, diğer elime de kalemi veren mama, hemen odadan çıktı. Baş başa kaldık.

"Seni bir köle kefesine koymuyorum ya da belli bir zaman verip gitmene engel olmuyorum. Bunu paramla da yaparım, senin gibi fahişeleri iyi bilirim."

Dediğine karşın gözlerimi devirdim, neydi bu ego şimdi? İç çektim ama bir laf sokma girişimine girmedim. Haklıydı, bu işi para için yapıyordum.

"Ne istiyorsunuz o zaman?" Soruma tepki olarak karşıma adımladı, tek eli cebinden çıktı ve ayak uçları ayak uçlarıma değdi. Kokusu, çok güzeldi, başını eğdi ben ise gözlerimi kapattım ve daha derin bir nefes aldım.

Saçlarımı omuzlarımdan aldı ve geriye attı. "Sende güzel kokuyorsun, garip" dedi fısıldayarak. Ayak parmaklarımı içe doğru kıvırdım. Nefesi resmen kulağıma değmişti, bu tarz şeyleri çok yaşardım lâkin karşımda duran adam felâket seksiydi, paradan ziyade bunu düşünerek gelmiştim buraya.

"Sözleşme Bayan Hera" dedi ve bir adım geri atıp konuşmaya devam etti "bunu imzalayacaksın çünkü hakkımda konuşmanı istemiyorum." Elimdeki sözleşmeye baktım, "başka?"

Alayla güldü ve tek elini şakaklarına bastırdı.

"Okuman yok sanırsam." dedi salak hissettirecek gibi "sizden dinlemek istiyorum, Keskin bey. Fahişeleri tanıdığınızı düşünmüştüm, gözlerimi dudaklarınıza dikili tutmak bir zevk."

Gözlerini kıstı, fakat bana cevap vermek yerine sözleşmeye değinmeyi tercih etti.

"Bir kariyerim var, ülkenin fazla gündemindeyim, özellikle bir ihale kaybettiğim dakikadan beri. İşim her şeyden önce gelir, bu yüzden beni gündüzleri burada bulman imkânsız."

Anlamış gibiydim ama pek sayılmazdı da.

"Basın..." dedi benim kalktığım koltuğa oturarak. Sırtım ona dönüktü, gözlerini vücudumun her yerinde hissettim ve yavaşça ona döndüm. Kollarını koltuğun iki yanına açmış, ayak bileğini diğer bacağının üzerine atmıştı.

"Basın peşimde Hera, hakkımda herhangi bir şey onlara malzeme. Senin kaltağım olduğunu öğrenirlerse mahvolurum. Bu yüzden sesini kesmelisin."

Gözlerim gözleriyle buluştu, ve elimdeki kağıda baktım.

"Peki oldu ki söyledim?"

Omuz silkti ve bacaklarıma baktı, tekrar yüzüme değdi gözleri.

RANDEVUEVİ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin