4.8

21.5K 1K 183
                                    

[tuğra]

"Lan oğlum, hadi bizden gizli gizli yaşadınız aşkınızı. Ne diye gidip o kapıyı bulup açıyorsunuz lan? Tüm planın içine sıçtınız aga ya!"

Meriç Engin ile Ecmel'e söylenmeye başlarken ben sessiz bir şekilde bekliyor, olanlara seyirci kalıyordum. Bir yandan da karşımdaki deri koltukta oturan Bade'yi izliyordum.

"O planlarını ben sana çok güzel yedireceğim zaten Meriç! Hiç merak etme sen bebeğim."

Bade sinirle karışık alayla çıkıştığında istemsizce kafamı yere eğip tepkisine güldüm. İşaret parmağımla dudağımın kenarını kaşırken güldüğümü belli etmemeye gayret gösterdim ama onun "Sen de hiç içine içine gülme orada!" demesiyle kendimi açık ettiğimi anlamıştım.

Yüzümdeki ifadeyi toparlayıp "Sana ne kızım?" diye cevap verdim. Sinirlendiğinde yüzünde oluşan ifadeyi görmek beni eğlendiriyordu. Üzerine bir de beyaz teninden dolayı kızaran yanakları ona ayrı bir çekicilik katıyordu âdeta.

Bade hiçbir şey söylemeden bana dik dik baksa da bir süre sonra bakışlarını kaçırıp sorguya tutulan Ecmel ile Engin'e çevirmişti odağını. Bense hâlâ daha onu izlemeye devam ediyordum.

Saat neredeyse 2'yi geçtiği için bulunduğumuz mekan kapanmıştı. Etrafta dolaşan ve masalardaki dağınıklığı toplayan çalışanlar dışında kimse yoktu içerde. Bizse Meriç'in tanıdığı mekânın sahibi sayesinde oturmaya devam ediyorduk. Kimsenin de kalkmaya niyeti yok gibiydi zaten.

"O değil de siz iki ay boyunca nasıl sakladınız amına koyayım? Hâlâ inanamıyorum şu an."

Yaman'ın şaşkınca sorduğu soruya karşılık Ecmel anında karşılık verdiğinde hepimizin dikkati onu buldu.

"Ne yapsaydık? Herkesin okuldaki burslulara karşı nasıl önyargıyla yaklaştığını biliyoruz. Bade, Tuğra'yla çıkana kadar resmen herkesi dışlıyordunuz. Size sevgili olduğumuzu söylesek bana her seferinde daha iyisini bulursun, şöyle yaparsın, siz birbirinize denk değilsiniz diye baskı kuracaktınız. Biz de gizlemeye karar verdik..."

Ecmel lafını bitirir bitirmez Bade sanki zor dayanmış gibi hemen atladı lafa.

"Birincisi, ben zengin fakir ya da güzel çirkin diye insan ayırt etmem... ki bunu geçmişte sevgili olduğum kişilere bakarak rahatlıkla anlayabilirsiniz. İkincisi, biz Tuğra ile ayrıldık. Artık bizi bir çift olarak aynı cümlede kullanmazsanız sevinirim. Özellikle de İkna olmak istemeyen kişilere duyurulur!"

Meriç'e imada bulunuyordu. O da buna sessiz kalacak değildi tabii ki.

"Sen zaten insanı bırak hayvan da ayırt etmiyorsun kızım. Aksel'den biliyoruz yani onu."

"Meriç!"

"Tamam ya, demedik bir şey."

"Bence de sen hiçbir şey deme."

Meriç ağzına fermuar çekiyormuş gibi yapıp boş olan köşeye bir yere otururken ayakta sadece ben ve Yaman kalmıştık. Ben tek boş yer Bade'nin yanı olduğu için ayaktaydım. Yaman da büyük ihtimalle oraya benim oturmamı beklediğinden dolayı ayakta kalmaya devam ediyordu.

Ortamda oluşan sessizliği göz ardı edip bir şey söylemeden harekete geçtim ve boş olan yere oturdum. O esnada telefonuyla ilgilenen Bade onun yanına oturmamla birlikte anında bana doğru döndüğünde "Git başka yere otur!" diye uyarmayı ihmal etmemişti tabii ki. Cevap vermedim. O da üstelememişti zaten.

socialiteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin