❉ Yabani| Bölüm 35 ❉

44.4K 1.7K 108
                                    

Beni özlemekten çok bana sinir olduğunuzu tahmin edebiliyorum. Biraz daha bölüm atmasam neredeyse 6. ayı tamamlayacağız bölüm gelmemesini. Çok özür dilerim.  

Profilimde bulunan "Sıfır Noktası." Kitabıma bakmayı unutmayın.

İyi okumalar (: Umarım hala yeni bölüm bekleyenlere ❤️

Derin bir iç çekerek arabada, Karan'ın gelmesini bekledim. Ne zaman geleceğini tahmin edemiyordum. Bir saattir, belki daha fazla, elim kolum bağlı bir şekilde onu bekliyordum.

Tanrı biliyor ya, eğer biraz daha gelmese onu aramaya bile çıkabilirdim.

Yoldan geçen insanları izliyordum. Şu olay yeri inceleme olayı gibi olmuştu. Uzun ve tedirgin edici. Radyoyu açmak için uzandım. Şu an tek seçeneğim vardı, o da müzik dinlemekti sanırım.

Emir Can İğrek'ten bir şeyler çalarken, kapının açılması ile kendime geldim.

Gözlerine merak ile baktım ama ne yapıp ettiğini sormadım. Soramazdım da. Bunu evliliğe bağlar, ve eşi olduğumu hatırlatmam gibi algılarlardı. Sonuçta evli insanlar birbirlerine hesap verme yükümlülüğü altındaydı.

Yüzü oldukça gergindi ama. Birkaç saniye arabayı çalıştırmadı. Şakaklarını ovdu. Şimdi gözlerinin önünde bir şeyler geçiyor gibi dalgındı.

"Bir şey mi oldu?" Diye sordum kendimi tutamayarak.

Birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra yüzü rahatladı. Fakat yüzünde garip bir ifade peydah oldu bu seferde.

"Şu gidemediğin dersler için, senin adına imzasını atacak olan arkadaşın vardı dimi."

Kafamı evet anlamında salladım kaşlarımı çatarak.

"İki gün daha buradayız. Bir sorun var. Gerçi istersen seni akşam uçağı ile İstanbul'a gönderebilirim ama."

Aslında onu İstanbul'da olduğu hali ile tanısaydım asla burada kalmayı kabul etmezdim ama bana çok büyük bir iyilik yapmıştı.

"Sorun değil, notları diğerlerinden alabilirim. Burada kalırım."

Emir gülümsedi, ya da öyle düşünmemi sağlayan bir bakış attı.

"Peki sorun ne?" Kendimi tutamayarak sorduğum soru için kendime içten içe kızdım. Neden ona baskı yapıyormuşum gibi hissediyordum bilmiyorum ama bu muhtemelen psikolojik bir şeydi.

Bu evliliğin geçerli olmadığını, beni korumak için bu yükün altına girdiğini Karan Aşiti kadar iyi biliyordum.

Arka cebine uzandı, ardından hiçbir şey demeden elindeki bir tomar parayı, elimi elinin arasına alarak bıraktı.

Anlamayan gözler ile baktım suratına.

"Bugün amcan dedi ya, kuzeninin nişanı varmış yarın. Belki bir şeyler alırsın."

"Burada pek bir yer bilmiyorum.." Bunu sadece benim duyabileceğim bir şekilde söylerken, Karan'ın kaşları çatılmıştı. Burada birkaç yıl yaşadığım halde nasıl burayı merak ediyordu muhtemelen. Çünkü İstanbul'da bile daha çok yer biliyordum.

"Pek anlamam ama ben yardımcı olabilirim istersen."

Yani, yalnız başıma çıkmaktansa bunu yeğler gibiydim. bunu söylerken arabayı çoktan çalıştırmış

YABANİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin