Yes to heaven~taekook

6

Geçen bölüm bu olayın olmasını isteyen kişiler bayağı fazlaydı wkskwksw fazlasıyla bir olay yazdığımı düşünüyorum.

Olabildiğince güzel bir betimlemeyle yazmaya çalıştım bu bölümü

Satır arası yorum yapmayanın telefonu çatlıyormuş

Keyifli okumalar

.....

Ortamda kargaşa hakimdi.

Issız bir çıkmaz sokakta toplanan omega topluluğu, ve onları susturmaya çalışan jimin ile oldukça karmaşık bir hale gelmişti orası.

Eylem için hazırlanan omegaların ellerinde pankart, ve yüzlerinden okunan intikam hırsıyla ayakta dikiliyor, liderlerini bekliyorlardı. liderleri ise belliydi.

Yani jungkook'tu.

"Tamam susun artık!" öfkeyle bağıran jimin'i dinlemeyen kadınlı erkekli karışık omega topluluğu konuşmayı kesmek yerine aksine daha da hararetlenince jisoo sıkıntıyla hemen yanında duran, kapşonlusundan yüzü bile belli olmayan rose'a döndü. ikisi de duvar kenarında duruyordu çünkü bu kalabalığın sesi dinlenebilcek gibi değildi.

"Jungkook nerede kaldı? birazdan askerler toplanacak başımıza seslerden dolayı" diye konuştu eliyle siyah uzun saçlarını omuzuna doğru iterken. o da rose gibi siyah bir kapşonlu, ve mavi bir pantolon giymişti. tırnaklarında intikamın rengi olan, kırmızı ojeler vardı. ki intikam hissi de vardı onda şu anda.

Yıllarca yaşadıkları ayrımcılık, ve aşağılanmışlıklara daha fazla katlanamıyordu. ne o, ne de başka bir omega memnun değildi bu durumdan. hala daha eylem yapmaktan çekinen omegalar vardı ama bu sorun değildi.

Jungkook elbet onları da yuvalarından çıkarırdı.

Bu direnişin başlamasına, halkın iki yana ayrılmasına ilk jungkook sebep olmuştu. hiç bir zaman vazgeçmemişti. alfalar eşlerini eyleme teşvik etmekten onu kovalayıp dövmek istediklerinde, ve kaçtığı onca linç girişimi bile caydırmamıştı onu.

Lakin şu an sorun biraz daha büyük gibi görünüyordu.

Mesela yüzbaşı kim taehyung gibi.

"En son yüzüne boya sürüyordu salak" diye mırıldandı rose üstünde ki elbiseyi çekiştirirken. hava bir hayli sıcaktı ve bu sıcakta tanınmamak için mecburen böyle bir şey giymişti. yoksa herkes bilirdi ki o kısa kot şortunu, ve yarım atletlerini giymeyi çok severdi. diğer omegalar da severdi açık giyinmeyi ama bir tek jungkook sevmezdi. daha önce arkadaşları hiç onu feminen bir kıyafetle görmemişlerdi ve bu yüzden jungkook'un bunu sevmediklerini düşünüyorlardı.

Ama yanılıyorlardı.

"Hey hey ne oluyor sessiz olun başımıza o pis alfaları mı toplayacaksınız?" diye bağırarak ortama giren jungkook ile herkes susmuş, itaat ederek onu dinlemeye başlamışlardı. jimin kendisini dinlemeyen ama onu dinleyen kalabalıkla burun kıvırıp kollarını birbirine dolayarak geri çekildi. herkes kalabalığın ortasına girmiş jungkook'u dinliyordu.

"Bu onurlu direnişten pes etmek yok" bağırmasıyla omegalar da bağırdı yüksek sesle. "yok!"

Momo elinde ki ajandasıyla jungkook'un yanına geldi bu sırada. elinde ki defterinde sokaklarda ki asker sayısı, ve hangi askerlerin olduğu yazıyordu. omuzunu onun omuzuna değdirerek bakışları üstüne çekmiş, ardından aralamıştı dudaklarını.

"Sarı çiçek sokağında asker sayısı on üç evet bu biraz fazla ama askerler daha çaylak oldukları için kolayca alt edebiliriz onları. hemen diğer yanımız da ki sokak olan düşler kapısı sokağında da yüz başı ve kıdemli askerler teftiş yapıyor."