26. Bölüm~'Garabet'

869 74 15
                                    

- Dediğimi yapacak mısın?

- Hayır! Bunu arkadaşlarıma yapamam!

Dedi sinirle Maraz. Ardından Kenan, Maraz'a işkenceler yapmaya başladı üstelik kardeşinin önünde...

Acı çekiyordu, ama güçlü olmak zorundaydı. Daha fazla işkence etmeye başladılar. Kardeşi ise onun bu halini görünce ağlıyordu ama elinden hiçbir şey gelmiyordu.

Ardından aşağıdan ses geldi. Bunlar Egemen, Damla ve Esin'di! Maraz son gücü il onlara seslendi;

"Gidin buradan, kaçın!"

Daha sonra başına bir darbe alarak yere savruldu. Aynısını kardeşine de uyguladılar.

                                 ***

- Maraz az kaldı lütfen dayan!

Maraz ve kardeşi Zehra'yı öyle görünce hemen ambulansı aradık. Ben ve Egemen Maraz'ın olduğu hastane arabasına, Esin ise Zehra'nın olduğu hastane arabasına bindi.

Egemen, Maraz'ı öyle gördüğünden beridir gözyaşları sel oldu. Ambulans arabasında kullanan kişiye bile sertçe kızarak hızlı olmasını söyledi.

Yaklaşık yirmi dakika içerisinde hastaneye vardık. Zehra normal hastane odasına alınırken Maraz hemen ameliyathaneye alındı. Ardından Egemen, hemen doktora seslendi.

- Bir dakika ya nereye götürüyorsunuz?

- Hastanın durumu çok kritik. İç kanama riski olabilir, hemen ameliyata almamız gerekiyor.

Dedi doktor. Anlaşılana göre Maraz'ın durumu daha kötü olmuştu. Kim bilir o alçak Kenan ona ne yaptı? Aradan yarım saat geçti, fakat bize bir haber bile vermediler.

Esin ve ben yavaşça yerimizden kalktık ve Egemen'e gideceğimizi söyledik. O da anlayışla karşıladı ve eğer birşey olursa bize haber vermesini söyleyerek yanından ayrıldık.

Egemen'in arabasını kullanarak evin yolunu tuttum. Esin ise yan koltukta bana söyleniyordu.

- Ya Damla, biz hiçbir gün güzel günler geçiremeyecek miyiz?

- Bende çok istiyorum Esin.

- Yeter artık Damla! Bu Kenan'ın bize oyun oynamasından bıktım!

- Sakin ol Esin, bu günler geçici olacak merak etme!

- Damla..

- Efendim?

- Yarınki güne umutla bak, gecenin ne doğuracağını tahmin bile edemezsin!

- Gece bize çok şey kattı Esin...

Eve iki dakikalık mesafede evimin orada iki araba ve dışarıda duran beş kişiyi gördüm. Esin ilk başta korktu ama biraz daha yaklaşınca evi önündekilerin Kenan, Kardelen ve testereli kişilerin olduğunu fark ettik. Ardından Esin sinirle seslendi.

Arabayı park eder etmez Esin'le hemen onların yanına vardık.

- Ya Damla, bu iki yüzlü değil bak hakiki yüzsüz.

Kenan o hafif sırıtmasını hâlâ yüzünde görüyordum. Kardelen'inde aynı şekilde.

- Esin, bak ayıp ediyorsun. Kalkıp sizin için buralara kadar geldik.

- Sen ne alçak birisin ya!? Maraz'a neler yaptığını biliyoruz!

- Hiç şaşırmadım, zaten bileceksiniz ama ispatlayağınızı sanmıyorum.

- Damla, ben buna şimdi dalarım.

Esin, Kenan'a ilk hamlesini gösterecekken testereli kişiler öne atılarak engel oldu.

Kusursuz OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin