23. bölüm

449 50 297
                                    


Uçaktan indikten sonra Lisa ve Rose ile ayrılmış ayrı bir taksiyle kendi evime gelmiştim. Kapıyı açtığım gibi daha yeni doğmaya başlamış güneşin evimin içini aydınlattığını görmüştüm.

Tekrardan burada olduğum için ne kadar mutlu ve tamamlanmış hissetsem bile kalbimin üzerindeki ağırlığa bir anlam veremiyordum. Onu şimdiden bu kadar çok özlemişken biraz daha nasıl dayanacaktım?

Telefonu elime alıp kalbimdeki bu ağırlığın sebebine mesaj atacakken kapının açılmasıyla telefonu koltuğa atmış ve aceleci bir tavırla ayakkabılarını çıkarmaya çalışan Nayeon'u görmüştüm.

Şifreli kapı sorunsalı bu olsa gerekti ki evime her seferinde baskın yapan bir kuzenim vardı.

Yanıma koşup beni kolları arasına alırken bir yandan da beni ne kadar çok özlediğini eğer istersem gidip Somi'yi öldürebileceğiyle ilgili şeyler söylüyordu. Arkasından odaya giren Jeongyeon ise elini omzuma atıp patpatlamış ve Nayeon'un maceralarını anlatmaya başlamıştı bile.

_____

"Yani kısaca Lisa Jennie'ye anlatmış o da Jisoo'ya ve o da hemen beni aradı işte"

"Teşkilat mısınız siz ya"

"Chaeyoung sus bak hem suçlusun hem konuşuyorsun atarım pencereden seni"

"Nayeon burası birinci kat yani atsan bile bir şey ol-" dediğim sıradaysa Jeongyeon araya girerek "hani sen küçüksün ya boy olarak bence komalık olursun" demiş ve bizim yargılayıcı bakışlarımız eşliğinde gülmeye başlamıştı.

Bir süre sonra kendi şakasının etkisinden çıkmış ve özür dileyip devam etmemiz gerektiğini söylemişti. Nayeon, "Her neyse. Yani Mina aslında iyi birisiydi değil mi? Lisa bizimle iyi ilgilendi falan demiş"

"Evet iyi birisi hatta sen gelmeden önce ona yazıyordum" ayağa kalkıp telefonu almış ve Mina'nın ismini aratmıştım.

Mina evdeyim haber vermek istedim. Yazdıktan sonra telefonu kapatıp masaya bırakmış ve mutfağa geçmiştim. Dolabımda hiçbir şey olmayınca Nayeon ve Jeongyeon markete gitmeyi teklif etmiş, bense kaderime razı gelerek onlarla beraber dışarıya çıkmıştım.

Yoldayken telefonumu evde unuttuğum için ya Mina yazarsa diye kendimi içten bir küfür yağmuruna tutmuş nasıl yaptığımı bilmediğim market alışverişini 1 saatten daha kısa zamanda bitirerek hemen eve gelmiştim.

Aldığım şeyleri masaya bırakıp telefonuma baktığımdaysa hiçbir mesaj görmemenin hayalkırıklığıyla beraber duşa gitmiştim.

Oldukça yorgun olduğum için duştan çıkıp ortalığı biraz toparlamış bir şeyler atıştırıp hemen yatağıma uzanmıştım. Tam gözlerimi kapatacakken telefonuma gelen bildirim sesiyle bir anlık yorgunluğumu unutmuş adeta yataktan fırlamıştım.

Mina: her şey yolunda mı?

Chaeng: her şey yolunda seni özlememin dışında tabii..
                                                                          Görüldü.

Bir süre bekledikten sonra bir şey yazmayacağını anlamış telefonu masaya bırakıp gözlerimi kapatmıştım.

Umarım iyidir.

_______

Mina <3

Her şey yolunda seni özlememin dışında tabii.

Neden karnımdaki kelebekleri uyandıracak şeyler şimdi kalbimi ağırlaştırıyordu?

Handong, "yeter artık geceden beri içiyorsun zaten" dediğinde içkimden bir yudum daha almıştım.

bedelli | michaengHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin