Motor yarışlarının gözde ismi olan Demir Atasoy, yıllardır kendisine platonik olan genç kız ile talihsiz bir şekilde ansızın tanışır ve tatlı serüvenimiz başlar.
İnsan yaşadığı yerden koparmış. Kırıldığı kalpten gömülürmüş. Yandığı ateşte kül olup...
Başlamadan evvel yıldıza tıklayarak destek çıkabilirsiniz. Oylarınız desteğimiz, keyifli okumalar.
Şarkı; Teoman - Serseri
"İlkler kalır, iliklere kadar."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yaklaşık bir saatir aralıksız seyrettiğim varlığı, gözlerimi bir saniye olsun ayırmadan seyretmeye devam ediyordum. O kadar olağan üstü bir tipi vardı ki, onu gören herkes dönüp en az bir kere daha bakardı. Esmer teni, kara kaşları, kara gözleri, sakalı hatta bıyığı bile ayrı çekiciydi.
Çenesininbiraz üzerinde biten kahverengi saçlarını toplamıştı ama yine de saçları hızına yenik düşerek dağılmışlardı.
Tahmini en az 1.90 olan boyunun yarısına gelen koca siyah motosikleti hiç tereddüt etmeden sürüyordu. Hızına yetişmeye çalışan diğer yarışçılar da son gaz kullanıyordu motosikletlerini ama nafileydi, o kadar hızlıydı ki birkaç dakikanın içinde bitiş çizgisine ulaşmıştı.
Yeşil cropundan göğüsleri taşan, ultra mini etekli starter kız ağzındaki sakızla gülerek bayrağı havaya kaldırdı. "Demir Atasoy!"
Demir'in üzerine İddaaya girenler paralarını almış, diğerleri somurtarakyarış pistini terk etmişti.
Ve Demir, hayallerimin erkeği.
Siyah kaskını bir çırpıda kafasından çıkarıp, uzun ince parmaklarını saçlarının arasından geçirerek düzeltti. Bu onun için hiçbir şey, bizim için ise alışılmış bir şeydi. Demir Atasoy'un olduğu bir yarışta ondan başkası galip gelmemişti bu güne kadar. Bu her zaman böyleydi ve sanırım böyle olmaya da devam edecekti çünkü o işinde profesyoneldi.
Hayranları üzerine doğru akın ederken sweatshirtümün şapkasını indirip iyice kenara sokuldum, bunca güzel kızın arasından beni görmezdi. Görmesindi zaten, aman beyefendinin göz zevki bozulurdu.
O sırada İlayda giydiği siyah mini elbisesini sanki mümkünmüş gibi daha da yukarı çekiştirerek Demir'e doğru yaklaştı. "Çok iyiydin bebeğim," dedi sıcak sesiyle. "Her zaman olduğu gibi." Parmaklarını Demir'in kolunun üzerine koyduğunda içimde biriken kıskançlık ateşi beni yakıyordu.
Sarı saçları, kumral teni ve ela gözleriyle oldukça taş, uzun boylu bir kızdı. O buraların popüler isimlerinden biriydi, çoğu zaman Demir gibi yarışır, para kazanırdı. Neredeyse onlarca erkek onun peşindeydi fakat o da tıpkı benim gibi yıllardır Demir'in peşinden koşuyordu. Tek farkımız o yanında, ben ise her daim gölge gibi etrafında dolanıyordum.
