12.Bölüm: KALBİN ORTAĞI

3.4K 524 534
                                    

Selamlar minik kabuslarım^^

Nasılsınızz? Ben çooookkk iyiyim çünkü Yozlaşmış Harabeler gün geçtikçe beni içine çekiyor. Diyar beni ele geçiriyor *-*

Hadi sessiz bir köşe bulun kendinize ve kaldığınız yerden devam edin✨

Oy ve yorumlarınız benim için çok çok önemli. Elinizden geldiğince satır arası yorumlarıyla ve okuduğunuz bölümü oylamanızı rica ediyorum^^

Keyifli okumalar!

*
Kalbin Ortağı
*


Kalbim, biraz önce duyduklarıyla birlikte köşeye kıstırılmış ürkek bir kuş gibi kanat çırpıyor ama özgürlüğüne uçamıyordu.

Ben bu diyarın laneti, kehanetin gerçeğiydim. Diyarın kalbini tüketen şey, taşıdığım kalpti ve bu diyara hükmeden krallıkların tamamı o kalbin peşindeydi. Benim kalbimin...

Bir diyar...

Lanetli diyar...

Kehaneti öldüren, kalbi söndüren diyar...

Liya ve şifacı periler Mienas'ın bitki özlerinden öğütülmüş şifalı karışımlarla korkularımı gidermeye çalışıyordu. Diğer yanda ne konuştuklarını duyamadığım Maysa ve büyükbabam vardı.

"Rena?"

Ve bir de Ayas... Bembeyaz kesildiğine emin olduğum yüzüme baktıkça gözlerindeki endişe büyüyordu.

"İyi misin?"

Banktaki boşluğa kendini bırakıp yanıma yerleştikten sonra kucağımda kavuşturduğum elimin üstüne sıcacık elini koydu. Cevap beklediğini biliyordum ama konuşacak hâlde değildim.

Olumlu anlamda başımı sallayarak yalan söylemeyi seçtim. Büyükbabam kapıdaki muhafızlara seslenip burada ölü bir peri gördüğümüzü söylemişti sadece. Birlikte yürürken cesede denk gelmişiz gibi davranmamızın en doğrusu olduğunu düşündü. Ortalığı karıştır ve geriye çekil...

Büyükbabam kim olduğumu onlardan gizlemek istiyordu. Kehanetin kuklası perinin söyledikleri büyükbabamla aramda sır olarak kalacaktı ama başka kehanetlerin gelebileceğini, bu yüzden çok dikkatli olmamız gerektiğini söylemişti. Bense kehanetin gözleri hâlâ üzerimdeymiş gibi hissediyordum. Bir yenisini daha kaldırabilir miydim, bilmiyordum.

Yaşadıklarımdan daha kötüsü de korkumu gizlemek zorunda olmaktı. Neyse ki sadece ceset gördüğü için korkan insan kızı Rena olarak konuşuluyordum.

"Kristal Dağ'ın eteklerindeki Sava köyüne de saldırı olmuş. Aynı anda birden fazla yere saldırmışlar."

Ayas bir şeyleri açıklayarak korkumu giderebileceğini düşünüyordu. Diyarın gücünü tüketen kalbin taşıyıcısı olduğumu nereden bilebilirdi ki?

"Bahar şenliklerinden önce her yıl bu tarz olaylar yaşanır. Yoklukla sınanan köyler, kaynakları tükenenler, krallığın itibarını zedelemek isteyen düşmanlar, yozlaşanlar ve bağnaz olanlar... Bu diyarda düşmandan çok ne var ki? Tanrı bilir, hangisinin işi bu."

Göz ucuyla ona bakarken iyi olduğuma inanmasını istedim. Sahte de olsa gülümsemeye çalıştım fakat olmadı. Sanki dudaklarımın kenarında buz kristalleri vardı ve dudaklarımı itmeye çalıştığımda çatırdayıp kırılıyorlardı.

Kalbime batan sarkıtların acısını azaltmak için soluklarımı düzene sokmak zorundaydım. Aksi hâlde hızla inip kalkan göğsüm beni ele verecekti.

YOZLAŞMIŞ HARABELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin