~5.Bölüm~

152K 7K 2.1K
                                    

Oy verdiyseniz okumaya geçebilirsiniz. Umarım beğenirsiniz 🌸

Yasemen hanım, oğlunu kucağında sağa sola doğru sallamaya başladı. Çok huysuz bir oğlu vardı! Altıncı ayına yeni girdiği için sürekli, ağlıyor ve mızmızlanıyordu. Kaynanasının dediğine göre diş çıkarıyordu ondan bu kadar huysuzdu. Ama oğlunun bu denli huysuz olması onu rahatsız ediyor muydu? Asla! Bu ağlama sesini, beş sene hayal etmişti. Aksine mutlu oğlu ağladıkça, o ağlama sesini duydukça mutlu oluyor ve Allah'a her gün şükür ediyordu. Yasemen hanım, oğlunun uyumayacağını anlayınca kucağından indirdi ve yatağın üzerine koydu. Kolları resmen iflas bayrağını çekmişti. Zaten bu geceki, sözde her yere koşturmaktan yorulmuştu.' Gülhanım mutlu olsun da, hep yorulurum' dedi içinden. Ve kendisinde geçip oğlunun yanına yattı. Küçük Mehmet, ellerini havaya kaldırıyor, bağırıyor kendi halinde gülüyordu. Yasemen hanım, oğlunun bu hallerine yüzünde tebessüm izliyordu. Lakin biri daha vardı onların bu haline tebessüm eden. Cengiz ağa! Odanın kapısının pervasına dayanmış oğlu ve can parçası karısını izliyordu. 'Çok şükür' dedi içinden çok şükür Allah'ım bugünü bana gösterdiğin için. Daha sonra ağır ağır adımlara yatağa yaklaştı ve karısının yanağına öpücük kondurdu. Yasemen hanım, refleks olarak sıçramıştı. Sonra hemen yüzünde bir gülümseme oldu. Uzandı ve oda kocasının yanağına öpücük kondurdu. Cengiz ağa uzandı ve oğlunun diğer tarafına yattı.

- Şu manzarayı, şu anı yaşamak en büyük hayalimdi. Çok şükür." Dedi Cengiz ağa oğlunun elini tutup öperken,

- Çok şükür ağam. Çok şükür Rabbim bize bu anı yaşattı." Dedi o dönem yaşadıklarını hatırladı. Her gittiği yerde, kısır, bir adama çocuk vermedi. Yakında üzerine kuma gelir. Gibi sözler duymuştu. Ve Kuma! Aşiret kaç kere demişti, Kuma al diye, ama Cengiz ağa almam demişti. Karımın üzerine çocuk içinde olsa, ağalık içinde olsa başka bir kadın almam demişti. Bu konuda ailesinde onun arkasında durmuştu. Kaynanası Evin hanım. "Rabbim size bir evlat vermiyorsa, vardır bi bildiği" demişti. Sabır et sen, duaların elbet kabul olacak demişti. Ve olmuştu beş senenin sonunda ona bir evlat nasip etmişti Yüce Allah.

- Birde, geceleri uyuysa aslında iyi çocuk eşek sıpası" dedi gülerek Cengiz ağa. Karısına hasreti kaç zamandır. Birde araya Gülhanım'ın evlilik olayları girince iyice karısından hasret düşmüştü. Yatmadan yatmaya görüyordu.

- Birazdan uyur ağam. Bugün çok yoruldu gezmedik kucak bırakmadı. Bir ara Yusuf Ağa'nın kucağında idi." Dedi Yasemen hanım, gecenin sonlarına doğru Yusuf ağa almış kucağına bolca sevmişti. Tabiki görümcesi Gülhanım'da o anları hayran hayran izlemişti. Daha sonra bununla ilgili Gülhanım'la dalga geçecekti tabikide!

- Gülhanım'ın evliliği konusunda içim öyle rahat ki, bilirim, tanırım Yusuf ağayı ona birgün kötü söz söylemeyecektir." Cengiz Ağa'nın cümlesinde hüzün vardı. Bacısı resmen evleniyordu. Gözünün nuru, konağın hiç küçük kızı büyümüş evleniyordu. Bir ağabey için en zor durumdu. Yasemen hanımda kocasını onaylarcasına başını salladı ve o ince uzun koluyla hem kocasını hemde biricik oğlunu sarmıştı. Anında kocası da tebessümle sarılmasına karışıklık vermişti...

~~~~~

Parmağında ki, yüzüğe baktı Gülhanım kalbi hala küt küt, atıyordu. Resmen evliliğe ilk adımı atmıştı. Yüzünde şapşal bir gülümseme oldu. Üç gün sonrası, için büyük nişan için sözleşmişlerdi. Ondan sonra düğün tarihini belirleyeceklerdi. Giyeceği bindallının, gelinliğin, modelleri, renkleri herşey kafasında belliydi. Yıllarca bu anın hayalini kurmuştu. Telefonun sesini duymasıyla, düşüncelerinden sıyrıldı ve yatağın kenarında duran komodine uzanıp telefonunu aldı. Azra'dan bir sürü mesaj gelmişti. Sözde çektiği fotoğrafları atmıştı sanırım. Daha sonra gördüğü numara ile heyecanlandı. Yusuf Mirza'ydı. Profil resimde yine her zaman ki gibi takım elbisesi fotoğrafı vardı.

PAYEDÂR(TÖRE) /TAMAMLANDI\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin