40- Cengiz ve Kemal

15.4K 1.2K 936
                                    

Medya: Kemal
Bölüm şarkısı: Love The Way You Lie

Medya: KemalBölüm şarkısı: Love The Way You Lie

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Cengiz

Keyifli okumalar gencolar...

Önümdeki camdan yatakta yatan bedeni ve onun önünde ağlayarak bir şeyler anlatan bedeni izliyordum. Ameliyatı için hazırdı, özel bir hastaneye sevkini sağlamıştım. Hastanede sadece ben, Kürşat ve Kartal vardı.

Miralay biyolojik babamla ilgili şeyler bulmaya çalışıyordu. Bunu öğrenmemin üzerinden yalnızca bir gün geçmişti ve inanılmaz bir sakinlik çökmüştü üzerime. Bu sakinlik devamında karanlığı çekiyordu, sessizleşiyordum. Her şey üst üste gelmişti, annemin yataktaki bedenini görünce bir şeyleri anlamıştım sanki. İki yıldır görmediğim annemi içimde bir yerlerde öldürdüğümü de böyle anlamıştım, normalde eve geç gelse ödüm kopardı, onun o ölüm yatağında yattığını kendi gözlerimle görmeden ciddiyetini kavrayamamıştım.

Bir diğer tarafta Kubat vardı, ondan köşe bucak kaçıyordum ama bu öyle mümkün değildi. Gardımı en çok ona karşı düşürüyordum, en çok ona kırgındım. Kardeşimi o gün Alpaydan aldığım telefonla aradığımda bana yaptığını, sarf ettiği kelimeleri unutamıyordum. Yolumu değiştiren kişi Kubat'dı.

Kürşat odadan kıpkırmızı gözleriyle çıktığında yanına ilerledim. "İyi misin abi?" diye sordum istemsizce çekinerek.

"İyiyim abicim" dedi sadece. "Terapiye gitmem lazım benim, Miralay gelecek" dediğinde kaşlarım havalandı.

"Neden acele ediyorsun?" dediğimde gözleri daha çok doldu. "Annem uyandığında ayakta olmak istiyorum"

"Abi" dedim kaşlarımı çatıp, kafasını sağa sola salladı hızla. "Olurda ölürse hiçbir zaman benim yaşadığımı öğrenemeyecek Kunt"

"Ölmeyecek" dedim, buna ben bile inanmıyordum. O beni duymuyor gibiydi. "Doktor konuştuklarını duyar dedi, sesimi tanımıştır değil mi?"

Kafamı olumlu anlamda salladığımda biraz daha rahatlamış gibiydi, gülümsedi yaşlı gözleriyle. "Kunt" dedi. "Kubatı yanımıza alalım mı? O herifle eve gitmesin"

"Kardeşiniz olmayan benim, o adam Kubat'ın gerçek babası" dedim, kelimeler artık dudaklarımdan öylece çıkıyordu. Ne canımı acıtıyordu ne de beni üzüyordu. Duygularım körelmişti, sadece Kartala karşı capcanlılardı.

"Kunt, yapma" dedi yorgunca. Bir şey söylemedim, o sırada telefonum çaldığında derin bir nefes alıp bilinmeyen numarayı cevaplandırdım.

"Kimsiniz?" dedim yorgunca.

"Abi, benim" dedi Kubat. Dişlerimi sıktım, kırgın sesini duymak istemiyordum.

"Neden aradın?" diye sorduğumda hıçkırdığını duydum.

yara izi tacirleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin