20

59.5K 2.6K 405
                                    

🦋İNCİ🦋

Ahmet Emir: Geliyorum hazır mısın?

İnci: Değilim

İnci: Yatıyorum.

Ahmet Emir: İnci, hadi güzelim ya

İnci: evet ya çok halsizim

İnci: Belki yanımda harika biriyle uyansaydım böyle olmazdı.

Yalan söylüyordum, çoktan süslenip hazırlanmıştım. Sadece onu biraz yalvartmak istemiştim. Hoş, çok yalvaracak biri de değildi. Gelmiyorum desem tamam deyip evine giderdi.

Ben yine de şansımı denemek istemiştim.

Ahmet Emir: Değilsin halsiz hadi, kapıdayım aç.

Makyaj malzemelerimi yerine koyup odamdan çıktım. Otomatiğe basıp apartmanın kapısını açtıktan 20 saniye sonra Ahmet Emir karşımdaydı.

4. kata hemen çıkmış olması beni şaşırtırken o çok normalmiş gibi bana bakıyordu.

"Selam." Elini kaldırıp indirdi. "Geçmeyecek misin?" diyerek içeriyi gösterdim. Kafasını iki yana salladı. "Hazırlanmışsın, sen gel hadi."

Yalandan öksürüp portmantoda duran çantamı aldım. "Öylesine hazırlanmıştım da, seninle geleyim bari." diyerek telefonumu çantamın içine koydum.

Güldü bana, anlamıştı çünkü hazırlanıp onu beklediğimi.

"Yedin mi bir şeyler?" diye sorduğumda kafasını iki yana salladı. "Aç değilim." Kaşlarım havalandı. "Saçmalama, börek getireyim mi? Aç aç dolanma Ahmet Emir." Cevabını beklemeden hemen mutfağa girdim. Saklama kabına koyduğum börekleri alıp kapıda bekleyen bebişimin yanına varıp durdum.

Saklama kabının kapağını açtıktan sonra içinden bir tane alıp ağzına soktum. Gerçekten soktum. Çiğnemeye başladığında diğer elimle yanağını sevdim. "Afiyet olsun bebişim benim." diyerek bir daha sıktım yanağını. "Oy şu tatlılığa bak ya, yerim senin yüzünü." Yüzü şekilden şekile girmişti ben onu severken. Hızımı alamayıp iyice ona yaklaşıp yanaklarını öptüm. "Bal olsaymışsın." dediğimde bir adım geri attı. "Olmamışım maalesef." Eliyle elimdeki kabı gösterdi. "Başka istemiyorum." dedi ve bende hemen trip moduma geri döndüm.

Sonuçta bizi uyurken yalnız bırakıp gitmişti.

Elimdeki kabı mutfağa geri koyup ellerimi yıkadıktan sonra ayakkabılarımı giyip kapıyı çektim.

O önde ben arkasında merdivenlerden inerken nereye gideceğimizi düşünüyordum.

Arabaya binmiş, Ahmet Emir'in anahtarı takıp çalıştırmasını bekliyordum. Telefonundan bir şeylere bakıyordu ve kaşları yine çatık çatık duruyordu.

Varlığımı unutmuş gibiydi çünkü kendi kendime çıkardığım sesleri de duymuyordu.

Yavaşça öksürüp telefonumu elime aldım. Saat 1'i çoktan geçmişti.

Sonunda arabayı çalıştırıp radyodan çalan şarkının sesini kıstı. "Nereye gidelim?" dediğinde omuzlarımı düşürdüm. "Bilmem, aklında bir yer vardır diye düşünmüştüm." Bakışlarımı ondan çekip ellerime bakmaya başladım.

Bir ara maniküre gitsem iyi olacaktı.

"Beraber olmamız yeter diye mekan düşünmemiştim." Gülmemek için sabrediyordum ama bu adam beni çok mutlu ediyordu.

İNCİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin