23.Bölüm

64.5K 3.7K 1.3K
                                    

Çalan alarm ile yataktan kalkıp banyoya geldim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çalan alarm ile yataktan kalkıp banyoya geldim. Zaten uyanmıştım ama daha vaktim var diye düşünerek yatakta yatmaya devam etmiştim. Güzel bir duş aldıktan sonra yatak odasına geri döndüm. Bir süre kıyafetlerime baktıktan sonra içime sinen bir kombin yapabilmiştim. 

Beyaz kumaş pantolunumun üzerine açık kahve rengi bir kazak giymiştim. Pantolonun kemerini taktıktan sonra aynanın karşısına geçip önce saçlarımı kuruttum sonra da düzleştirdim. Uzun zamandır şöyle keyifli bir şekilde hazırlanmamıştım. 

Abimler gideli -abimleri kovalı- dört gün olmuştu. Abim gittiğinden beri günde iki kere arayıp beni kontrol ediyordu. Onu da kovmama sinirlenmemişti. Zaten olan onca şeyden sonra buna hakkı yoktu. Dediği gibi Yaprak ile de konuşmuştu. Ve Yaprak kimseye bir şey söylememişti. Zaten söylese şuan hala Kars'ta olamazdım. 

Cahit'i de en son o sabah görmüştüm. Sanırım bu da uzun görevlerinden biriydi çünkü arabası da hiç gelmemişti evin önüne. 

Makyajım bitince çantamı alıp yatak odasından çıktım. Ayakkabılarımı ve ceketimi giyip evden de çıktım. 

Bu gün hastaneye gitmem gerekiyordu. Dikişlerim alınacaktı. Ama ondan önce bir yerlerde kahvaltı yapmak istiyordum. Sabah sabah canım hiç kendime bir şeyler hazırlamak istememişti. 

Evden çıkmadan çağırdığım taksi gelince binip, daha önce gittiğim mekanlardan birinin ismini söyledim. 

Yarım saat süren yolculuk bittikten sonra taksiden indim. Sanırım Kars'ta havalar birazcıkta olsa ısınmaya başlamıştı. Zemheri bitmemiş olabilirdi ama en azından biraz olsun değişim vardı. Hava sıcak demiyordum tabii ki. Sadece havanın soğuğu normal derece gelmişti. Dondurucu bir soğuk yoktu. Ama böyle dedim ya kesin yarın hava buz gibi olurdu. 

İçeriye girip boş bir masaya oturduktan sonra sipariş verdim.

Yanımda getirdiğim fotoğraf makinam ile bir kaç fotoğraf çektikten sonra telefonum çalmaya başladı. Kamerayı masaya bırakıp telefonu çantamda çıkarttım ve kimi  aradığına baktım. Abim arıyordu.

Derin bir nefes alıp telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.

"Efendim abi?"

"Nasılsın güzelim?"

"İyiyim. Sen nasılsın?" Diye sordum.

"İyiyim bende. Bu gün nasılsın? Bir şeyin var mı?"

"Yok."

Garson elinde tepsiyle yanıma gelip tabakları masaya bıraktı. Başımı hafifçe sallayarak gülümsedim.

"Hastaneye gittin mi?"

"Birazdan gideceğim." Dedim.

"Haber ver bana tamam mı?"

"Tamam." Dedim bıkkın bir şekilde. Gittiği günden beri bıktırmıştı beni. "Kapatıyorum. Kahvaltı edeceğim."

Zemheri | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin