8

31K 1.7K 248
                                    

Beden dersinin bitmesine dakikalar kalmıştı. Normalde beden derslerinde bir sebepten dolayı izinli olurdum ama bugün canım sıkıldığı için katılmak istemiştim.

Zil çalınca elimdeki topu bıraktım, soyunma odasına girdim ve üstümü değiştirdim. Tam odadan çıkacakken ayak bileğime bir ağrı girdi. Yine başlıyordu. Beden dersinde kendimi zorladığım içindi sanırım. Ağrıyı yok sayarak yürümeye devam ettim.

Yürüdükçe ağrım daha çok artıyordu. Ama belli edemezdim. Zaten gün içinde garip bakışlara maruz kalıyordum. Zorla da olsa lavaboya gittim ve bir kabinin içine girip klozetin kapalı kapağına oturdum. Bileğim o kadar çok acıyordu ki gözlerim yaşarmıştı.

Ayak bileğimdeki sorun iki sene önce yaşadığım bir trafik kazasında olmuştu. O kazada neredeyse her şeyimi kaybetmiştim. Küçüklüğümden beri hayranı olduğum ve severek yaptığım baleyi kaybetmiştim ve en önemlisi onu kaybetmiştim.

Gözlerim yanmaya başlamıştı. Teneffüs boyunca kendi içimde boğuşma yaşamıştım. Ağlamak istemiyordum derse girmem gerekiyordu ve insanların beni ağlarken görmesini istemiyordum. Hayır ağlamayı zayıflık olarak görmüyordum. Sadece insanlara bir sorunum olduğunu belli etmek istemiyordum.

Zilin çalmasıyla kabinden çıktım ve elimi yüzümü yıkadım. Aynada kendime baktım. Yüzüm kıpkırmızıydı. Daha sonra gözüm alnımdaki izde oyalandı. O gün olmuştu.

Gözlerim dolmaya başlamıştı. Elimi alnıma sertçe vurarak "ağlama aptal yeter!" Dedim kendi kendime. Bu acıtmıştı. Yüzümü buruşturarak alnımı ovaladım.

Telefon bildirimiyle gözlerimi ovaladım ve telefonu elime aldım. Gruptan gelmişti. Yüzümde ufak da olsa bir tebessüm olmuştu. Uzun zaman sonra ilk defa birileriyle konuşuyordum ve bu beni mutlu ediyordu.

                                 tuttuk

Batı: Selim kalemi döndürüp durma sokucam şimdi bir yerine

Selim: sadece kalemi mi?

Nilay: kusucam şimdi üzerinize

Demir:

Bade: arkadaşlar Nilay makyaj masasını çıkardı çıkışta kesin bir yere gidiyoruz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bade: arkadaşlar Nilay makyaj masasını çıkardı çıkışta kesin bir yere gidiyoruz

Nilay: ben size söylemedim mi ya?

Nilay: düğün var oraya götüreceğim sizi

Batı: sağ ol ya haber verdiğin için

Selim:kız kimin düğünü ben gelirim

Nilay: annemin arkadaşının kızı

Selim: şimdi ne kızlar vardır

Bade: Selim sultanım dikkat edin sizin sonunuz da sarı Selim gibi olmasın

Selim: bence mutlu bir son

Selim: hamamda cariye kovalarken ölmekten daha iyi bir son göremiyorum?

Nilay: oha bu sarı Selim böyle mi ölmüş?

not yardımı/textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin