35.Bölüm: Kanlı Balo

9.5K 676 388
                                    

Selam minik perilerim!

Şimdi hemen kendinize sessiz bir köşe bulun ve hikayemize kaldığı yerden devam edin. Tıpkı eski günlerde olduğu gibi... :,)

Keyifli Okumalar! 🧡

Satır aralarına bol bol yorumlar yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım lütfen ⭐️

*
Kanlı Balo

*

Yalanlarla inşa ettiğim hayatım başıma yıkıldı ve ben altında kaldım.

*

Bir yalancı olarak yaşarsın hayatını. Ve sonra bir yabancıya dönüşürsün farkında olmadan.

Yalanlarla inşa ettiğimiz hayatlarımızdan her gün biraz daha uzaklaştık ve yabancılaştık kendimize. Günler peşi sıra kovaladı birbirini, zorunda bırakıldığımız hayatlarımızın sahibi oldu yalanlar.

Yabancıların çepeçevre sardığı hayatımı sürdürebilmek için bir yalancıya dönüştüğümde başladı her şey. Bir mezuniyet balosunda ellerinden sıkıca tuttuğum yabancıların ihanetiyle birlikte...

Son âna kadar bir yalancı gibi yaşadım.

Sevdim, sevildim.

İnandım, güvendim.

Kabul gördüm, kazandım.

Ve sonra büyük bir kısmını yalanlarla inşa ettiğim hayatım aldığı ilk darbede başıma yıkıldı. Bense altında kaldım.

Yanıldım, zorbalığa uğradım.

Kandırıldım, zarar gördüm.

İhanete uğradım, kaybettim.

Bir yalancının ellerinden tutarken, kendi hayatıma bu denli yabancılaşacağımı nereden bilebilirdim ki?

Yabancılaştım.

Yalan sinsi bir düşman gibi hayatıma sızarken yaptığım tek şey sevmekti. Onun benden haberi olmadan geçirdiğim günler boyunca sessizce yaşattım onu. Varlığımdan haberi bile yokken hislerimi satırlara döktüğüm Peri Tozu'nun Kirli defteri tek sırdaşım oldu. Onunla yaşadığım her bir günü anbean buraya kaydettim.

Defterime "Ve sonra o ev senin dünyan olur," cümlesini eklediği 1305. gün ise kalbimi teslim ettim ona. Her kelimesiyle biraz daha sarhoş olup kendi hayatımdan uzaklaştım adım adım. Yıllardır gözlerimin içine bakmasını dilediğim adamın ellerini tuttuğum günler geçip giderken unuttuğum tek bir şey vardı.

Yekta Yalçın...

En büyük yalancı da oymuş meğer, en büyük yabancı da...

Bilemedim.

Bir söz vermiştim kendime. Yıllarımı cehenneme çeviren Güneş Koleji ve içindeki kötü insanlardan kurtulana kadar sabredecektim. Mezuniyet günü geldiğinde ise okul birincisi olarak bir daha görmemek üzere hepsinden kurtulacak, uğruna savaştığım hayatımı kazanmış bir şekilde ayrılacaktım oradan.

Umutla beklediğim mezuniyet balosu Yekta Yalçın'ın ihanetiyle kanlı bir baloya dönüşürken hayatıma son vermek üzere sunduğu milkshake ile sona gelmiştim. Hayallerimi gerçekleştirerek devam edeceğimi sandığım hayatım usulca kayıp gidiyordu ellerimin arasından ve bundan kimsenin haberi yoktu.

Kalabalığın arasında yükselen çığlık sesleriyle birlikte göz kapaklarım ağırlaşırken sadece bir anlığına benim için endişelendiklerini düşünmüştüm. Yıllardır zorbalıklarına maruz kaldığım kişiler tarafından en azından ölürken umursandığımı hissetmek istemiştim belki de. Birileri tarafından görünür olmak, fark edilmek istemiştim.

Yalancılar ve YabancılarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin