29- {~ Tehlike Çanları ~}

6.1K 246 34
                                    

Sara duyduğu sesle uykusundan sıçrayarak uyandı.Eve birinin girdiğini anlayınca korku içinde baş ucundaki vazoyu alarak sessiz adımlarla odadan çıktı.Sesler mutfaktan geliyordu.Sessizce mutfağın kapısında beklemeye başladı.Kendisine doğru yaklaşan ayak sesleriyle vazoya sıkıca sarılarak havaya kaldırdı.Mutfaktan çıkanın Gökçe olduğunu son an görünce elindeki vazoyla kala kaldı. Gökçe Sara'yı bu vaziyette görünce korkudan elindeki tabağı yere düşürdü.

Sara ışığı yaktığında Gökçe korku dolu gözlerle Sara'nın elindeki vazoya baktı.Sara vazoyu yere bırakarak şaşkınlıkla;"Gökçe?"diyince Gökçe Sara'ya sarılarak;"Çok özledim seni."dedi.
Sara geçmeyen saşkınlığıyla;"Bu saatte burda böyle sessizce ne işin var? Az daha kafana vazoyu geçiriyordum.Gökçe Sara'yı sakinleştirmek için oturma odasına götürerek koltuğa oturttu.

"Öncelikle şu elimdeki vazoyu alayım.Allah korusun bir kaza falan çıkar nemalum."diyerek vazoyu aldı."Dur böyle olmucak ben sana su getirim."diyerek mutfağa gitti.Sara saate baktığında saat gece yarısıydı. Gökçe'nin verdiği suyu içtikten sonra bardağı masaya koyarken;"Evet bu saatte burda bu şekilde olmanın sebebi nedir sevgili arkadaşım!"diyerek yalancı gülüş sergiledi.

Gökçe derin bir nefes alarak ellerini dizlerine koydu."Biliyorum saat çok geç ama sana bunu telefonda söyleyemezdim.Heyecandanda arayıp geleceğimi haber vermeyi unuttum.Biletinde vakti bu saate denk gelince seni uyandırmak istemedim.Eve girincede karanlıkta ayaklı askılığı göremedim.Ona çarptım.O sese mi uyandın?Normalde uykun ağır uyanmazsın diye mutfağa geçmiştim."

Sara başını kaşıyarak;"Son yaşadıklarımdan sonra rahat uyabiliyormuyum ki ağır olsun.Neyse neymiş bu haber?" Gökçe haberi vermeden önce Sarayı biraz sakinleştirmek için konuyu değiştirmeye çalıştı."Dur dur daha çok vaktimiz var. Süprizi sona sakladım.Önce bir şey öğrenmek istiyorum."Sara uyanmaya çalışarak;"Evet sor bakalım."dediğinde Gökçe çekinerek;"Senin anlatmanı bekledim ama anlatmadın.Pars'la aranızda ne oldu neden bir veda bile etmediniz birbirinize?"

Sara Gökçe'ye sinirli bakışlarını atarak;"Off ciddi misin? bu saatte Pars'ı mı konuşacağız.Süprizin nedir? Gökçe işaret parmağını sallayarak;"Sorduğum sorunlara cevap vermeden söylemem."Sara bunun üzerine ayağa kalkarak;"Kahve?"diye sordu.Gökçe;"Olur."diyince mutfağa gittiler.

Sara kahveleri hazırlarken;"Durup dururken neden Parsı sormaya başladın.Hemde bana önemli bir haber vermek için gecenin bu saatinde evime gelerek." dediğinde Gökçe boynunu kaşıyarak dudak büzdü."Yani bunu o günden beri merak ediyordum.Ama anlatırsın diye bekledim.Şimdi sana diyeceğim şeyde biraz bununla ilgili olduğu için anlatma vaktinin geldiğini düşünüyorum.

Sara hazırladığı kahveyi Gökçe'ye uzatarak masaya oturdu.Biliyordu ki Gökçe sorduğu sorunun cevabını almadan sürprizi söylemeyecekti.

"Pars'la yakınlaştık.Olmaması gereken oldu.Ona aşık oldum.Bunu kendime itiraf etmem uzun sürdü.Kendime itiraf ettiğimde herşeyi göze aldığımdaysa yanımda olmadı.Hisslerime bir anlam yüklememem gerektiğini söyledi.Oysa bana o kadar yakın davranırken. Sevdiğini o kadar belli ederken.Ama o karanlıktı ben sandım ki onu bu karanlıktan çıkarabilirim.Ama o beni bu karanlığa sürükledi.Genede kabul ettim.Sandım ki onun bu karanlık dünyasına aydınlık getiririm.Olmadı.O beni ne kendi dünyasına soktu.Ne de benim dünyama girmek istedi.Derin bir nefes alarak kahvesinden bir yudum aldı.

"Çok zor oldu.Bu bir ay çok acı çektim.Her gece uyumak için ne kadar çabaladım bir bilsen." Gökçe akan gözyaşını silerek;"Ve beni yanında istemedin.Neden?neden her acıyı tek başına çekmek istiyorsun?Ben ne için varım?"dediğinde Sara gülümseyerek;"Bende böyleyim işte.Hem herşey yoluna girmişti.Abim hayatta ailesiyle mutluydu.Sen kendine gelmek için ailenin yanına gitmiştin.Bense bana duyguları olmayan benim duygularımı önemsemeyen beni kullanan adam için sizin mutluluğunuzu bozamazdım.Hem alıştım.Çok daha iyiyim."

Gökçe Sara'nın anlattıklarından sonra hıçkırarak ağlamaya başladı."Ben iğrenç biriyim."diyerek daha da fazla ağlıyordu.Sara Gökçe'nin böyle davranmasıyla korkuyla sandalyeden kalkarak yanına oturdu."Sakin ol Gökçe neden ağlıyorsun?hem bunların senle ne ilgisi var?"dediğinde Gökçe derin bir nefes alarak;"Ben hamileyim."dedi.

Sara;"Sen nesin?"diye tekrarlarken "1 aylık hamileyim."diyerek karnını tuttu.Sara rüya görüp görmediğini anlamak için önce kendini sonra Gökçe'ye cimcik attıktan sonra öylece kala kaldı. Gökçe hıçkırarak;"Babası Demir."dediğinde Sara başından vurulmuşa döndü.

Hiç bir şey demeden anlamsızca Gökçe'ye bakıyordu.Hiç bir tepki veremiyordu.Tepkisizliği kısa sürünce ayağa kalktı;"Yeni tanıdığın bir adamdan hatta daha tam tanımadan ve bu adamın mafya olması-sinirle elini alnına vurarak-hamile kalman?"lafını bitiremiyordu.Sinirden eli ayağı titremeye başlamıştı.

Gökçe göz yaşlarını silerken;"Bu çocuğu aldırırsam bir daha çocuğum olmaya bilirmiş doktor öyle söyledi.Hem ailemi biliyosun hamile olduğumu asla öğrenmemeliler."

Sara sinirle;"Bana mutlulukla vereceğin sürpriz bumuydu? az önce mutluydun haberi vermek için şimdi niye ağlıyorsun?" diye sinirle Gökçe'ye baktı.Gökçe başını yere eğerek;"Çünkü Demir hamile olduğumu öğrenince evlenme teklifi etti.Bende kabul ettim.Ailemin hamile olduğumu öğrenmeden evlenmemiz gerektigi içinde yıldırım nikahı kıymaya karar verdik.Ama bu anlattıklarından sonra..."dedi ve sustu.

Gökçe Sara'nın elini tutarak ;"Beni düşündüğü biliyorum ama ben bu çocuktan vazgeçemem onu sevdiğim adamdan babasından ayrı büyütemem.Lütfen yanımda ol.Pars'la yaşadıklarını biliyorum ama.."Sara Gökçe'nin sözünü keserek;"Bunun Pars'la alakası yok."dediginden Gökçe;"Söz veriyorum düğün haricinde onu görmemen için elimden geleni yapacağım."

Sara;"Pars'ın bana yaptıkları Demir ve senin ilişkini etkilemez.Bu durum benide üzmez ama Demir bir Mafya.Onu daha tanımıyorsun."Gökçe iç çekerek;"Onu seviyorum ve başka çarem yok."Sara sinirle;"Sen kararını vermişsin.Senden istediğim bunu sindirmem için bana biraz zaman ver." Gökçe başını sallayarak Sara'nın asla dayanamadığı masum bakışlarını yönelttikten sonra odasına gitti.

Sara oturma odasında tek başına kalınca camın yanına geçti.Perdeyi aralayarak dışarıyı izlemeye başladı.Pars'ın ilk karşına çıktığı günden bugüne olanları hayatının nasıl değiştiğini ve değişiyor olmasını.Onları sindiremesede engelleyemesede olanlar bir şekilde oluyordu.O sadece akışına bırakmıştı.Ama bir karar aldı ne olursa olsun artık güçlü durmalıydı.

Demirle Gökçe'ye gelince ortada bir çocuk vardı.Eger çocuğu aldırırsa bir daha çocuğu olmama tehlikesi vardı ve Gökçe zaten çocuğu istiyordu.Asla aralarında bir engel olmayacaktı ama Gökçey'i korumaya devam edecekti.

Odasına gittiğinde Yatağında bir not gördü.

KARANLIK +18 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin