6. Bölüm: Zeytingiller

1.1K 95 20
                                    

Derin bir nefes alarak uyandım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Derin bir nefes alarak uyandım. "Lan! Bismillah!" Yarım yamalak, kelimeleri yuvarlayarak konuşuyordum. "Yine mi hastane?" Çocuk gibi dudak büzdüm. Sanırım bana bir şey vermişlerdi. Bu kadar saçmalamam normal değildi.

"S1, L5, L5, L1 arızalı!" diye bağırdım aniden. Kesin bir şey vermişlerdi bana! "Ne diyor bu kızan?" diyerek ağır bir küfür eden ablayı çok zor algıladım.

Bu kez tekli odaya almaya bile tenezzül etmemişlerdi beni. "Yazıklar olsuun, yazıklar olsunn!"

"Ah karnım! Bebem nerde benim! Bebemi verinn! Yavruum, anası yesin götünü! Nerdeee? Nerde benim yavrum!"

Gören bıçaklanmadım da tımarhaneye yatırıldım sanabilirdi. "Yasemin?" diyerek bana hayretler içinde bakan Polat'a baktım. "Polat sende mi doğurdun?" diye sordum masumca.

Halbuki erkekler doğuramaz denmişti bana! Bu bilgi yanlış mıymış!?

"Ne doğurması?" Polat da beni bu şekilde görmeyi beklemiyordu belli ki.

"E sende çıplaksın?" dedim üstüne bakarak.

Sanırım patlamada yaralandığı için o pansuman yapılıyordu ona. Yine şu burnuma takılan zımbırtılardan vardı yüzümde. Elimin üstünden damar yolu açmışlardı. "Allah kahrı bela! Damarımı patlattınız!" diye bağırmaya başladım aniden. Odaya benim bağırışlarımdan dolayı hızla giren hemşire durumu hemen anladı.

"Anestezinin etkisinde..." diye açıklamada bulundu Polat'a.

'Adam sana sordu mu? He!' diye bağırasım gelmişti. Ama aynı zamanda uykum da bastırdığı için sesim kısıldı. Sanırım hemşire sakinleştirici vurmuştu.

"Polat bebelerimize iyi bak..." Son sözlerimi dedikten sonra tekrar derin bir uykuya daldım.

Keşke hiç uyanmasaydım bir daha!

****

Aman Allahım! Hatırladığım sahnelerle utançtan yerin yedi kat dibine girmiştim. Resmen kendi mezarımı kazacaktım birazdan. Bana kim anestezi verdiyse onun da Allah kahrı bela!

Neden bana bunu yaptın he? Neden? Zalim doktor!

"Yasemin abla!" diyerek hızla odaya dalan Ali'ye baktım. Resmen çocuğun yüzü gözü aydınlanmış nur inmiş gibi gülümsüyordu. Acaba benim bilmediğim bir şey mi vermişlerdi çocuğa?! "Ali!" dedim bende onun gibi uzatarak. Mutlulukla gülümseyerek koltuğa çıkışını izledim.

"Yaran çok acıyor mu?"

"Yok hiç- AH! ALİ!"

Benim acımıyor dememe kalmadan eli ile yarama bastırdığı için çığlığımı tutamamıştım.

"Hani acımıyordu yalancı!" Ona göz devirip saçlarını karıştırdım. "Acıyor Ali sözümü tamamlamama izin verseydin kinayeli bir biçimde acıdığını söyleyecektim zaten!"

Taç DökümüWhere stories live. Discover now