Motor yarışlarının gözde ismi olan Demir Atasoy, yıllardır kendisine platonik olan genç kız ile talihsiz bir şekilde ansızın tanışır ve tatlı serüvenimiz başlar.
İnsan yaşadığı yerden koparmış. Kırıldığı kalpten gömülürmüş. Yandığı ateşte kül olup...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tam gidiyordum ki kolumu tuttu. "Seni babana söylemedim, böyle mi teşekkür ediyorsun?"
Yüzündeki sapık sırıtış büyürken beni baştan aşağı süzmeye devam ediyordu. Lanet herifi öldürmek istiyordum.
"Bırak!" Kolumu çekmeye çalıştım ama son gücüyle sıkıyordu sanki kolumu, acımaya başlamıştı. "Bırak dedim kolumu!" Kolumu bırakmayıp gülmeye devam ederken bacağımı kaldırıp son gücümle bacak arasına şiddetli bir tekme geçirdim. Elleri bacak arasına giderken kolumu sonunda serbest kalmıştı.
"Kahbe!" dedi acıyla inlerken.
Bu hayatta beni en sinir eden kelimeyi kullanmıştı, bunu geri dönüşü yoktu. Sinirle üzerine doğru koşmaya başladığımda bir el arkamdan belimi sararak durdurmuştu beni. Öfkeyle arkamı döndüğümde Demir'i fark ettim, mereden çıkmıştı şimdi bu?
"Ulan şerefsiz!" diye bağırdı, beni bırakıp Servet'in yakasına yapışırken. "Zaten sana ayar olmuştum o gün, utanmıyor musun lan kızı taciz etmeye!"
Servet'in umrunda bile değildi. "Bırak Demir aksi takdirde senin için hiç iyi olmaz," dedi, yakasındaki ellere bakarak.
Demir alt dudağını dişleyerek güldü ve o an kafasını geriye çekip sertçe Servet'e geçirdi. Servet inleyerek yere düştüğünde üzerine çıkıp suratına yumruklar geçirmeye başladı.
"Bırak şunu, ölmesin!"
Nefes nefese ayağa kalktı, ben ise elimi çektim kolundan. Servet acıyla kıvranıyordu yerde. Bir tekme de ben geçirip yürümeye başladım, Demir de peşimden geliyordu.
O
radan hiç konuşmadan uzaklaşmıştık. Ben yürürken peşimden gelen Demir kolumu tutup durdurdu beni. "Ne istiyor o pezevenk senden?"
Sıkıntılı bir nefes verdim, saklamaya gerek yoktu. "Babamın arkadaşıymış, dün bizim evdeydi, hiçbir şey anlamadım öyle benimle tanışıp gitti hemen."
Kaşlarını çattı. "Seni zaten görmüştü o şerefsiz?"
Başımı salladım. "Ben kaş göz yapınca babama söylemedi, şimdi de teşekkür istiyor."
"Duydum!" dedi siniri yeniden gün yüzüne çıkarken. "Sen niye saklıyorsun babandan?"
"Çünkü babam orada olduğumu öğrenirse bu sefer kesin öldürür beni!"
