~9.Bölüm~

126K 6.1K 869
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.🌹

Bir sene içinde iki kez siyah yazma takmışlardı başına. O siyah rengi sevmezdi ki! O kırmızı severdi, pempe severdi, mavi severdi. Ama siyah sevmezdi. Kahverengi gözlerden bir yaş firar etti. Elinde anasından kalma oyalı bir mendil  ile öylece boşluğa bakıyordu Yağmur. Aşiret onun hakkında karar verecekti. Kaderini aşiret belirleyecekti!

Yüreği parçalandı...

Kalbi paramparça oldu...

Boğazı düğümlendi...

Kimsesi olmadığı için evlendireceklerdi... Dün kadınlar konuşurken duymuştu kuma isteyen varmış. Gözünden yaşlar daha çok aktı. Hem anasız olmasına, hem babasız olmasına ağladı. Kaderine ağladı Yağmur! Töreye kurban gittiğine ağladı. Ona fikirinin sorulmasına ağladı. Ağa babasına söz vermişti o okuyup hemşire olacaktı. Ama olmayacaktı artık! Töre denilen şey elinden almıştı hayallerini.

- Yağmur kızım." Hamide hanımın sesini duymasıyla, gözlerini sımsıkı kapattı. Sonunda o haber gelmişti. Kiminle evleneceğinin haberi gelmişti. Kime kuma gittiğinin haberi gelmişti. Nefes almadığını hissetti. Sabaha kadar canı çıkana kadar ağlamak istiyordu. Hamide hanım karşısındaki kızın haline acıyarak baktı. Bir sene içinde hem anasız hem babasız kalmıştı yavrucak daha ana kuzusuydu.

- Söyle! Hamide  abla söyle, kime kuma gittiğimi söyle!" Dedi içini yanarken, gözlerinin içi ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. En çokta  kaderine ağlıyordu. Sahip çıkmaya gelince kimseden ses çıkmamış. Kuma diyince herkes aç köpek gibi saldırmıştı.

- Kuma gitmedin kızım. Şahan ağa seni kendine istedi." Dedi Hamide hanım genç kızın yanına oturarak. Küçük ellerini avuçlarının içine aldı. Payedâr aşireti onun için en doğru karardı. Yağmur ise, duyduklarıyla şok olmuştu. Şahan Payedâr onu kendine mi istemişti? Belkide haline acımıştı ondan istemişti.

- Aşağıda Yusuf ağa ile seni bekliyorlar. Bavulunu hazırla kızım yeni evine gideceksin bu gece." Diyip yanından ayrıldı. Gözünden akan yaşlar, kalbinde ki korku ile kalktı Yağmur oturduğu yerden.  Babasını kayıp edeli daha iki gün olmuştu.. Babasının toprağı kurumadan gelin gidiyordu. Derin bir nefes aldı. Töreye boyun eğecek Şahan Ağa'nın karısı olacaktı...

~~~

Yâde Zelal elindeki bastonu ile terastan aşağı baktı. Daha iki günlük gelin olmasına rağmen sanki yılların gelini gibi iş yapıyordu Gülhanım. Daha haftası olmadan, şu konağa bir gelin daha geliyordu Küçük Gelin Yağmur geliyordu. Hamit ağa ile oğlu Berzan yakın arkadaştı. Hamit Ağa'nın biricik kızını ite köpeğe kuma veremezdi o yüzden akşamdan Şahin'in başının etini yemişti bu kızı Şahan'a alalım diye,  daha sonra Şahin'de, Şahan'a topu atmıştı. Şahan başta tepki gösterse de biliyordu kabul edeceğini çünkü Şahan Payedâr merhametli biriyidi! On beşinde ki kızı aç köpeklere yem etmezdi. Mutluydu Yâde Zelal, hem torunları adına hemde Yağmur adına. O kızı kendi elleri ile okutacak reşit olduğu zamanda tıpkı Yusuf Mirza'nın düğünü gibi dillere destan düğünlerini yapacaktı...

- Yâde." Gülhanım'ın ince sesini duymasıyla elindeki bastonu ile yavaşça arkasına döndü. Gülhanım'ın yüzünden eksik etmediği o gülüşü ile ona doğru geliyordu. Gelinin  bu huyunu çok seviyordu. Tanıdığından beri  yüzünden tebessümü hiç eksik olmuyordu.

- Geldi mi o huysuz kocan?" Diye sordu, Gülhanım'ın yüzündeki tebessüm büyürken, önüne gelen beyaz boncuklu yazmasının ucunu sağ omuzundan arkaya attı. Yâdesi sürekli kocasına huysuz diyordu ama kocası huysuz değildi! Yada o daha görmemişti.

PAYEDÂR(TÖRE) /TAMAMLANDI\Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin